Yeni Başlayanlar İçin Tam Kapsamlı Kripto Para Alım Satım Rehberi
Ana sayfa
Makaleler
Yeni Başlayanlar İçin Tam Kapsamlı Kripto Para Alım Satım Rehberi

Yeni Başlayanlar İçin Tam Kapsamlı Kripto Para Alım Satım Rehberi

Başlangıç Seviyesi
Yayınlanma: Jun 22, 2020Güncellenme: Dec 6, 2023
17m

Bölümler

  1. Alım Satımın Temelleri

  2. Finansal Piyasalar ve Alım Satım Araçları

  3. Alım Satım ve Yatırım Stratejileri

  4. Teknik Analizin Temelleri

  5. Teknik Analiz Göstergeleri

  6. Kripto Para Alım Satım İpuçları



1. Bölüm – Alım Satımın Temelleri


İçerik


Alım satım nedir?

Alım satım, varlıkları alıp satmayı içeren temel bir ekonomik kavramdır. Bu varlıklar ürün ya da hizmet olabilir ve alıcılar satıcılara ödeme yapar. Diğer durumlarda işlem, alım satım yapan taraflar arasında ürünlerin ve hizmetlerin takas edilmesini içerebilir.

Finansal piyasalar bağlamında, alım satımı yapılan varlıklara finansal araçlar adı verilir. Bu araçlar, hisse senetleri, bonolar, Forex piyasalarında para birimi pariteleri, opsiyonlar, vadeli işlemler, marjin ürünleri, kripto para ve başka birçok şey olabilir. Bu kavramlar size tanıdık gelmiyorsa merak etmeyin, makalemizin ilerleyen bölümlerinde hepsinin ne olduğunu açıklayacağız.

Alım satım kavramı çoğu zaman, kişilerin nispeten kısa zaman aralıkları içinde pozisyonlara girdiği ve çıktığı kısa vadeli alım satımları ifade etmek için kullanılır. Fakat, bu kısmen yanıltıcı bir varsayımdır. Aslında alım satım yapmak, günlük alım satım, dalgalı alım satım, trend alım satımı ve benzeri birçok farklı stratejiyi ifade edebilir. Ama kaygılanmayın, bunların da hepsinden ileride bahsedeceğiz.


Öğrendiklerinizi hayata geçirmek ister misiniz?


Yatırım yapmak nedir?

Yatırım yapmak kaynakları (örneğin sermaye) bir kar elde etme beklentisiyle tahsis etmektir. Buna, bir şirketi fonlamak ve kurmak için para kullanmak ya da ileride daha yüksek bir fiyattan satmak amacıyla bir arazi satın almak dahil olabilir. Finansal piyasalarda genellikle ileride daha yüksek bir fiyattan satmak umuduyla finansal bir araca yatırım yapılır.

Kar beklentisi, yatırımın en temel kavramıdır (buna ROI adı da verilir). Alım satımın aksine, yatırım yapmak gelir elde etmeye yönelik genellikle daha uzun vadeli bir yaklaşıma sahiptir. Yatırımcının amacı uzun bir süre zarfında (yıllar, hatta on yıllar) birikim yaratmaktır. Bunu yapmanın birçok yolu vardır, fakat yatırımcılar potansiyel iyi yatırım fırsatlarını bulmak için tipik olarak temel faktörleri kullanır.

Bu yaklaşımın uzun vadeli doğası nedeniyle yatırımcılar çoğu zaman kısa vadeli fiyat hareketlerini dikkate almaz. Dolayısıyla, kısa vadeli kayıplar konusunda çok kaygılanmadan nispeten pasif kalmayı sürdürürler.


Alım satım ve yatırım yapmanın farkı nedir?

Hem alım satım yapanlar hem de yatırımcılar finansal piyasalardan kar elde etmeyi amaçlar. Fakat, bu amaca yönelik kullandıkları yöntemler oldukça farklıdır.

Yatırımcılar genellikle yıllar hatta on yıllar gibi uzun vadeli zaman aralıklarında getiri elde etmeyi hedefler. Yatırımcılar daha büyük bir zaman ufkuna sahip olduğundan her bir yatırım için hedeflenen getiri miktarı da daha yüksek olma eğilimindedir. 

Diğer yandan alım satım yapanlar, piyasa oynaklığından faydalanmaya çalışır. Pozisyonlara daha sık girip çıkarlar ve her bir işlemden daha düşük miktarlarda getiri elde etmeyi amaçlarlar (çoğu zaman aynı anda birden fazla işleme girdikleri için).

Hangisi daha iyidir? Bunlardan hangisi sizin için daha uygundur? Buna ancak siz karar verebilirsiniz. Piyasalar hakkında bilgi edinmeye başlayabilir ve daha sonra uygulama yaparak öğrenmeye devam edebilirsiniz. Zamanla hangi yaklaşımın finansal hedeflerinize, kişiliğinize ve alım satım profilinize uygun olduğunu belirleyebilirsiniz.


Temel analiz (FA) nedir?

Temel analiz, bir finansal varlığın değerlemesini belirlemeye yönelik yöntemdir. Temel analiz kullanan bir kişi, varlığın değerinin adil olup olmadığını belirlemek için hem ekonomik hem de finansal faktörleri inceler. Bu faktörler arasında genel anlamda ekonominin durumu, sektör koşulları ya da varlığa bağlı şirketler (eğer varsa) olabilir. Bunlar çoğu zaman makroekonominin öncü ve artçı göstergeleri aracılığıyla takip edilir.

Analizi yapan kişi temel analiz sonucunda varlığın düşük mü yoksa aşırı mı değerlendiğini belirlemeyi amaçlar. Yatırımcılar bu sonucu, yatırıma yönelik kararlar alırken kullanabilir.

Kripto paralarda temel analiz, zincir üstü ölçüt adlı herkese açık blockchain verilerini inceleyen ve yeni gelişmekte olan bir veri bilimi alanını da dahil edebilir. Bu ölçütler, ağın hash oranı, en yüksek bakiyeye sahip kişiler, adreslerin sayısı, işlem analizleri ve benzeri diğer birçok öğeyi içerebilir. Herkese açık blockchainler üzerinde yer alan kullanıma hazır büyük miktarlardaki veriyi kullanan analistler ağın genel anlamda sağlığını ölçen karmaşık teknik göstergeler yaratabilir.

Temel analiz, hisse senedi ya da Forex piyasalarında yaygın şekilde kullanılsa da kripto paraların günümüzdeki durumuna çok uygun değildir. Bu varlık sınıfı o kadar yenidir ki piyasa değerlemelerini belirlemek için standart, kapsamlı bir çerçeve henüz mevcut değildir. Dahası, piyasa hareketleri büyük oranda spekülasyona ve söylentilere dayanır. Dolayısıyla, temel faktörler kripto paraların fiyatı üzerinde genel anlamda göz ardı edilebilecek etkilere sahip olacaktır. Fakat piyasanın olgunlaşmasıyla, kripto varlık değerlemelerini belirlemenin daha doğru yolları gelişecektir.


Teknik analiz (TA) nedir?

Teknik analistler farklı bir yaklaşımla çalışır. Teknik analizin altında yatan ana fikir, geçmiş fiyat hareketlerinin piyasanın gelecekte nasıl hareket edebileceğini gösterebileceğidir.

Teknik analistler bir varlığın içsel değerini belirlemeye çalışmaz. Bunun yerine, geçmiş işlem hareketlerini inceler ve bunlara dayanarak fırsatları belirlemeye çalışır. Fiyat hareketlerinin ve hacmin analizi, grafik formasyonları, teknik göstergelerin kullanımı ve diğer birçok grafik aracı buna dahil edilebilir. Analizin amacı, belirli bir piyasanın güçlü ve zayıf yanlarını değerlendirmektir.

Bununla birlikte teknik analiz, yalnızca gelecekteki fiyat hareketi olasılıklarını tahmin etmeye yönelik bir araç değildir. Risk yönetimi için de kullanışlı bir çerçeve olabilir. Teknik analiz piyasa yapısını analiz etmek için bir model sunduğundan, alım satımları idare etmeyi daha organize ve ölçülebilir hale getirir. Bu bağlamda, riski yönetmenin ilk adımı onu ölçmektir. Bazı teknik analistlerin alım satım yapan kişiler olmamasının sebebi budur. Teknik analizi yalnızca risk yönetimi için bir çerçeve oluşturmak amacıyla kullanırlar.

Teknik analiz herhangi bir finansal piyasaya uygulanabilir ve kripto para alım satımı yapanlar tarafından yaygın şekilde kullanılır. Peki teknik analiz işe yarar mı? Daha önce bahsettiğimiz gibi kripto para piyasalarının değerlemesi büyük oranda spekülasyona dayanır. Bu da kripto paraları teknik analistler için ideal oyun alanı haline getirir, çünkü başarı elde etmek için yalnızca teknik faktörleri dikkate almaları yeterli olur.


Temel analiz ve teknik analiz – hangisi daha iyidir?

Bu sorunun yanıtı tamamen alım satım stratejinize dayanır. Aslında her ikisini de kullanabilirsiniz. Piyasa analizi yöntemlerinin çoğu diğer yöntemlerle ya da göstergelerle bir araya getirildiğinde en iyi şekilde çalışır. Bu sayede, daha güvenilir yatırım fırsatları bulma şansı artar. Farklı alım satım stratejilerini bir araya getirmek karar verme süreçlerinizdeki yanlılıkları ortadan kaldırmaya da yardımcı olur.

Bu kavrama kimi zaman kesişim adı verilir. Kesişim alım satımı yapanlar, farklı stratejileri bir araya getirerek bu stratejilerin sunduğu faydaların tamamından yararlanır. Ana fikir, bir araya getirilen stratejilerin sunduğu alım satım fırsatlarının yalnızca tek bir stratejinin sunacağı fırsatlardan daha güçlü olabileceğidir.



Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!



Finansal piyasaları neler yönlendirir?

Bir varlığın fiyatı arz ve talep dengesine göre belirlenir. Diğer bir deyişle, fiyatı alıcılar ve satıcılar belirler. Arz ve talep bir araya geldiğinde ortaya bir piyasa çıkar. Peki finansal varlıkların değerine başka neler etki edebilir?

Daha önce de bahsettiğimiz üzere ekonominin durumu gibi temel faktörler olabilir. Buna ek olarak, bir kripto paranın piyasa değeri gibi teknik faktörler de olabilir. Ayrıca, piyasa duyarlılığı ve güncel haberler gibi diğer faktörler de dikkate alınabilir.

Fakat, bunlar yalnızca dikkate alınabilecek faktörlerdir. Bir varlığın fiyatını gerçek anlamda belirleyen ise arz ve talebin belirli bir andaki dengesidir.


Piyasa trendi nedir?

Piyasa trendi, bir varlığın fiyatının takip ettiği genel yöndür. Teknik analizde piyasa trendleri genellikle fiyat hareketi, trend çizgileri hatta önemli hareketli ortalamalar kullanılarak belirlenir.

Genellikle iki tür piyasa trendi vardır: boğa ve ayı piyasası. Boğa piyasası, fiyatın sürekli olarak arttığı, devamlı bir yükseliş trendinden oluşur. Ayı piyasası ise fiyatın sürekli olarak düştüğü devamlı bir düşüş trendini içerir. Buna ek olarak, trendin net bir yöne sahip olmadığı konsolidasyonda ya da “yatay” hareketli piyasalar da bulunur.


Yaratıldığı günden bu yana Bitcoin'in fiyat grafiği

Bitcoin ortaya çıktığı günden bu yana boğa piyasası içindedir.


Bir piyasa trendinin, fiyatın her zaman için trendin yönünde hareket ettiği anlamına gelmediğini belirtmek önemlidir. Uzun bir boğa piyasasının içinde daha küçük ayı trendleri ya da tam tersi uzun ayı trendlerinin içinde küçük boğa trendleri olacaktır. Piyasa trendlerinin doğası bu şekildedir. Her şey tamamen baktığınız zaman aralığına dayandığından aslında bu bir perspektif meselesidir. Daha geniş zaman aralığındaki piyasa trendleri, daha kısa zaman aralıklarındaki piyasa trendlerinden her zaman için daha geçerli olacaktır.

Piyasa trendleri hakkında ilginç bir nokta da ancak geçmişe yönelik olarak kesinlikle belirlenebilmeleridir. Geri görüş yanlılığı kavramını duymuş olabilirsiniz. Bu kavram, insanların bir olay olmadan önce bu olayın olacağını tahmin ettiklerine yönelik kendilerini ikna etmesidir. Tahmin edebileceğiniz gibi geri görüş yanlılığı piyasa trendlerini belirleme sürecinde ve alım satım kararlarının alınmasında önemli bir etkiye sahip olabilir.


Piyasa döngüsü nedir?

“Piyasa, döngüler halinde hareket eder” sözünü duymuş olabilirsiniz. Döngü, farklı zamanlarda ortaya çıkan bir formasyon ya da trenddir. Daha geniş zaman aralığındaki piyasa döngüleri, daha kısa zaman aralığındaki piyasa döngülerine kıyasla genel anlamda daha güvenilirdir. Yine de, on yıllık bir veri grafiğine bakarken döngüler bulabileceğiniz gibi bir saatlik bir grafiği incelediğinizde de en nihayetinde küçük piyasa döngüleri bulabilirsiniz.

Piyasalar doğaları gereği döngüseldir. Döngüler, bazı varlık sınıflarının diğerlerinden daha iyi performans göstermesiyle sonuçlanabilir. Aynı piyasa döngüsünün diğer segmentlerinde ise bu varlık sınıfları farklı piyasa koşulları nedeniyle diğer varlık sınıflarına kıyasla daha düşük performans gösterebilir.

Belirli bir zamanda bir piyasa döngüsünün neresinde olduğumuzu belirlemenin neredeyse imkansız olduğunu belirtmek önemlidir. Bu analiz, yalnızca döngünün bu bölümünün sona ermesinin ardından yüksek bir doğruluk payıyla yapılabilir. Ayrıca piyasa döngüleri nadiren net başlangıç ve bitiş noktalarına sahiptir. En nihayetinde şu anın içinde bulunuyor olmamız finansal piyasalar için son derece yanlı bir bakış açısına sahip olduğumuz anlamına gelir.

Piyasa döngüleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Piyasa Döngülerinin Psikoloji makalemizi okuyabilirsiniz.


Alım satım yapmayı denemeye hazır mısınız?



2. Bölüm – Finansal Piyasalar ve Alım Satım Araçları


İçerik


Finansal araç nedir?

En basit tanımıyla finansal araç, alım satımı yapılabilen bir varlıktır. Örnekleri arasında para, değerli metaller (gümüş ve altın gibi), bir şeye dair mülkiyeti onaylayan bir belge (şirket ya da kaynak gibi), para gönderme ve alma hakkı ve diğer birçok şey olabilir. Finansal araçlar son derece karmaşık olabilir, fakat ana fikir oldukları ya da temsil ettikleri şeyin alınıp satılabileceğidir.

Finansal araçlar farklı sınıflandırma yöntemlerine göre çeşitli türlere sahiptir. Sınıflandırmalardan biri parasal araçlar mı yoksa türev araçlar mı olduklarına dayanır. İsminden de anlaşılabileceği gibi türev araçların değeri başka bir şeyden türetilmiştir (kripto paralar gibi). Finansal araçlar borç tabanlı ya da özkaynak tabanlı olarak da sınıflandırılabilir.

Kripto paralar hangi kategoriye girer? Kripto paraları birkaç farklı yoldan değerlendirebilir ve birden fazla kategoriye dahil edebiliriz. En basit sınıflandırma dijital varlıklar olduklarıdır. Fakat, kripto paraların potansiyeli tamamen yeni bir finansal ve ekonomik sistem yaratmaya dayanır.

Bu bağlamda kripto paralar yeni bir dijital varlık kategorisi yaratır. Dahası, ekosistem geliştikçe aksi takdirde ortaya çıkması mümkün olmayacak birçok yeni kategori yaratılabilir. Buna yönelik ilk örnekler Merkeziyetsiz Finansta (DeFi) görülebilir.


Spot piyasa nedir?

Spot piyasada finansal araçlar “anında teslimatla” alınıp satılır. Bu bağlamda teslimat, finansal aracı para karşılığında takas etmek anlamına gelir. Bu ayrım gereksiz gibi görünebilir, fakat bazı piyasalarda uzlaşma nakit üzerinden anında yapılmaz. Örneğin, vadeli işlem piyasalarında varlıklar ileri bir tarihte teslim edilir (vadeli işlem sözleşmesinin vadesi dolduğunda).

Spot piyasaları, alım satımların “o noktada” gerçekleştiği yerler olarak düşünebilirsiniz. Alım satımlar üzerinde anında uzlaşmaya varıldığı için varlığın güncel piyasa fiyatına çoğu zaman spot fiyat adı verilir.

Bunun kripto paralar bağlamında anlamı nedir? Binance spot piyasasında neler yapabilirsiniz? Coinleri birbirlerine çevirebilirsiniz. Yani BNB’nizi BUSD’ye çevirmek istiyorsanız, BNB/BUSD spot piyasasına giderek bu işlemi yapabilirsiniz. Aynı şekilde BNB’nizi BTC’ye çevirmek istiyorsanız, BNB/BTC spot piyasasını kullanabilirsiniz. Emirleriniz gerçekleştirildiğinde coinleriniz anında takas edilir. Kripto para alıp satmanın en kolay yollarından biri budur.


Marjin alım satım nedir?

Marjin alım satım, üçüncü partiden borç alınan fonların kullanıldığı bir alım satım yöntemidir. Uygulamada, marjin üzerinden alım satım yapmak hem olumlu hem de olumsuz yönde sonuçların etkisini artırır. Bir marjin hesabı kullanıcılara daha fazla sermayeye erişim tanır ve karşı taraf riskinin bir kısmını ortadan kaldırır. Bunu nasıl yapar? Alım satım yapanlar, aynı pozisyon büyüklüğü üzerinden işlem yapabilir ama kripto para borsası üzerinde daha az sermaye tutar.

Marjin alım satımlardan bahsedilirken, teminat ve kaldıraç kavramlarını sıkça duyarsınız. Teminat, ortaya koyduğunuz sermaye miktarı anlamına gelir (yani sizin kendi cebinizden ödediğiniz). Kaldıraç ise teminatınızı artırmak için kullandığınız tutardır. Yani, eğer 2 kat kaldıraç kullanıyorsanız teminatınızın iki katı miktarda bir pozisyon açtığınız anlamına gelir. 4 kat kaldıraç kullanıyorsanız, teminatınızın değerinin dört katı bir pozisyon açabilirsiniz.

Bununla birlikte, likidasyon konusunda dikkatli olmanız gerekir. Ne kadar yüksek kaldıraç kullanırsanız, likidasyon fiyatı da giriş noktanıza o kadar yakın olur. Bu nedenle marjin alım satımı yapmaya başlamadan önce bu yöntemin içerdiği yüksek risklerin farkında olmanız gerekir. Binance Marjin Alım Satım Rehberi, yeni başlayanlar için kapsamlı bir kaynaktır.

Marjin alım satımlar, hisse senedi, emtia ve Forex’in yanı sıra Bitcoin ve kripto para piyasalarında da yaygın şekilde kullanılır. Daha geleneksel düzenlerde, fonlar bir yatırım aracı kurumu tarafından sağlanır. Kripto paralarda ise fonlar kullanıcıya genellikle borsa tarafından bir komisyon karşılığında sunulur. Fakat diğer bazı durumlarda borç alınan fonlar doğrudan platform üzerindeki diğer kullanıcılardan gelir. Bunun için genellikle değişen miktarlarda bir faiz oranı ödenir (fonlama ücreti) ve bu oran açık pazaryeri tarafından belirlenir.

Marjin alım satımların ne olduğunu kısaca anlattık ama konu hakkında başka birçok şey daha öğrenebilirsiniz. Daha fazla bilgi edinmek için Marjin Alım Satım Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Türev piyasası nedir?

Türevler, değerini başka bir şeyden alan finansal varlıklardır. Bu bir dayanak varlık ya da bir varlık grubu olabilir. En yaygın türleri hisse senetleri, bonolar, emtialar, piyasa endeksleri ve kripto paralardır.

Türev ürünün kendisi, birden fazla parti arasında yapılmış bir sözleşmedir. Fiyatını, kıstas olarak kullanılan dayanak varlıktan alır. Referans noktası için hangi varlık kullanılıyor olursa olsun ana fikir, türev ürünün değerinin bu varlıktan türetilmesidir. Türev ürünlerin yaygın bazı örnekleri vadeli işlem sözleşmeleri, opsiyon sözleşmeleri ve swap’lardır.

Bazı tahminlere göre türev piyasası mevcut en büyük piyasalardan biridir. Bu nasıl mümkün olabilir? Herhangi bir finansal ürünün hatta türevin kendisinin bile türevi olabilir. Evet, türevler üzerinden başka türevler yaratılabilir. Ve daha sonra bu türevlerin de türevleri oluşturulabilir. Bu sizde iskambil kağıtlarından yapılmış çökmek üzere olan bir ev fikri mi yarattı? Öyleyse pek de haksız sayılmazsınız. Bazı kişiler, 2008 Finansal Krizinde türev piyasaların önemli bir rol oynadığını iddia eder.


Alivre ve vadeli işlem sözleşmesi nedir?

Vadeli işlem sözleşmesi, alım satım yapan kişilerin bir varlığın gelecekteki fiyatı üzerine spekülasyon yapmasına imkan tanıyan bir türev ürün türüdür. Tarafların, vade tarihi adı verilen ileri bir tarihte işlem üzerinde uzlaşmaya varacağına dair anlaşmadır. Türevlerde bahsettiğimiz gibi, sözleşmenin dayanak varlığı herhangi bir varlık olabilir. Yaygın örnekler arasında kripto paralar, emtialar, hisse senetleri ve bonolar yer alır.

Vadeli işlem sözleşmesinin vade tarihi, bu belirli sözleşme için alım satım işlemlerinin devam ettiği son gündür. Günün sonunda sözleşmenin vadesi son işlem fiyatı üzerinden dolar. Sözleşmenin uzlaşısı önceden belirlenmiştir, fakat bu uzlaşı para üzerinden ya da fiziksel teslimatla yapılabilir.

Fiziksel teslimat yapıldığında, sözleşmenin dayanak varlığı doğrudan takas edilir. Örneğin, petrol varilleri teslim edilir. Para uzlaşısında ise dayanak varlığın doğrudan kendisi yerine temsil ettiği değer takas edilir (nakit para ya da kripto para olarak).

Binance üzerinde vadeli işlem sözleşmesi alıp satmak isterseniz, Binance Vadeli İşlemler Kapsamlı Alım Satım Rehberimizi okuyabilirsiniz.


Sürekli vadeli işlem sözleşmesi nedir?

Vadeli işlem ürünleri, alım satım yapan kişilerin bir varlığın fiyatı üzerine spekülasyon yapmasının harika bir yoludur. Fakat, bu kişiler vade tarihinden sonra pozisyonlarını korumak isterse ne olur?

Bu noktada sürekli vadeli işlem sözleşmeleri devreye girer. Standart vadeli işlem sözleşmeleriyle arasındaki başlıca fark sürekli sözleşmelerde vade tarihinin olmamasıdır. Bu sayede kullanıcılar vade tarihini düşünmek zorunda kalmadan dayanak varlığın fiyatı üzerine spekülasyon yapabilir. 

Fakat bu da kendi başına bir sorun yaratır. Sürekli vadeli işlem sözleşmesinin fiyatı dayanak varlığın fiyatından çok uzaklaşırsa ne olur? Vade tarihi bulunmadığı için sürekli vadeli işlem piyasası spot piyasadan önemli ölçüde ve sürekli bir farklılık gösterebilir.

Sürekli vadeli işlem sözleşmelerinde kullanıcılar arasında ödenen bir fonlama ücreti bulunmasının nedeni budur. Sürekli vadeli işlem sözleşmesinin spot piyasaya kıyasla daha yüksek bir fiyattan işlem gördüğünü varsayalım. Bu durumda, fonlama oranı pozitif olacaktır, yani uzun pozisyonlar (alıcılar) kısa pozisyonlara (satıcılar) fonlama ücreti öder. Bu da alıcıları satış yapmaya teşvik ederek sözleşme fiyatının düşmesini ve spot fiyata yaklaşmasını sağlar. Bunun aksine sürekli vadeli işlem piyasası spot piyasaya kıyasla daha düşük fiyattan işlem görüyorsa, fonlama oranı negatif olur. Bu sefer kısalar uzunlara ödeme yapar ve sözleşme fiyatının yükselmesi teşvik edilir. 

Özetle, fonlama oranı pozitifse uzunlar kısalara, fonlama oranı negatifse kısalar uzunlara ödeme yapar.

Sürekli vadeli işlem sözleşmeleri Bitcoin ve kripto para alım satımı yapanlar arasında çok popülerdir. Sürekli vadeli işlem sözleşmeleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Sürekli Vadeli İşlem Sözleşmesi Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.



Kendi portföyünüzü oluşturmak ister misiniz?


Opsiyon sözleşmesi nedir?

Opsiyon sözleşmesi, alım satım yapanlara bir varlığı belirli bir fiyat üzerinden gelecekte alma ve satma hakkı tanıyan, fakat kişileri bunu yapmaya zorunlu tutmayan bir türev ürün türüdür. Vadeli işlem sözleşmesi ve opsiyon sözleşmesi arasındaki başlıca fark kullanıcıların opsiyon sözleşmeleri üzerinde uzlaşmaya varmasının zorunlu olmamasıdır.

Kullanıcılar bir opsiyon sözleşmesi satın aldığında fiyatın belirli bir yönde ilerleyeceğine yönelik spekülasyon yapar. 

İki tür opsiyon sözleşmesi vardır: alış opsiyonu ve satış opsiyonu. Alış opsiyonu fiyatın yükseleceği, satış opsiyonu ise fiyatın düşeceği tahminine dayanır.

Diğer türev ürünlerde olduğu gibi opsiyon sözleşmeleri de farklı birçok finansal varlığa dayanabilir: piyasa endeksleri, emtialar, hisse senetleri, kripto paralar ve benzerleri.

Opsiyon sözleşmeleri son derece karmaşık alım satım stratejilerini ve riskten korunma (hedging) gibi risk yönetimi yöntemlerini mümkün kılar. Kripto paralar bağlamında opsiyonlar, yüksek tutarlı kripto para birikimlerini riskten korumak isteyen madenciler için çok faydalı olabilir. Madenciler bu sayede fonları üzerinde olumsuz bir etki yaratabilecek olaylara karşı korunmuş olur.

Opsiyon sözleşmeleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Opsiyon Sözleşmesi Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz. Binance üzerinde opsiyon alıp satmak isterseniz önce iOS ve Android için opsiyonlar rehberimizi okuduğunuzdan emin olun.


Döviz (Forex) piyasası nedir?

Döviz (Forex, FX) piyasası, alım satım yapan kişilerin bir ülkenin para birimini başka bir para birimine çevirebildiği yerdir. En temelde Forex piyasası, dünya genelinde para birimleri için çevrim kurunun belirlendiği yerdir.

Para birimlerini çoğu zaman “güvenli liman” varlıkları olarak düşünürüz.“Sabit coin” terimi bile teoride, varlığın oynaklık (volatilite) karşısında güvende olduğunu ima etmelidir. Fakat bu durum bir dereceye kadar doğru olsa da para birimlerinde önemli piyasa dalgalanmaları görülebilir. Bu nasıl olur? Çünkü, para birimlerinin değerini arz ve talep belirler. Buna ek olarak, enflasyon ya da küresel ticaret ve yatırımla ilgili diğer piyasa güçlerinden ve jeopolitik etmenlerden etkilenebilirler.

Forex piyasası nasıl çalışır? Para birimi pariteleriyle yatırım bankaları, merkez bankaları, ticari şirketler, yatırım firmalar, hedge fonları ve bireysel Forex alımı satımı yapanlar tarafından işlem yapılabilir. Forex piyasası, uluslararası ticaret anlaşmaları için küresel para birimi çevrimlerini de mümkün kılar.

Forex alım satımı yapanlar kazançlarını artırmak için genellikle kaldıraçla anlık alım satım gibi günlük alım satım stratejilerini kullanır. Bunun tam olarak nasıl yapıldığından makalenin ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı bahsedeceğiz.

Forex piyasası, bildiğimiz haliyle modern küresel ekonominin başlıca yapı taşlarından biridir. Aslında Forex piyasası, dünyanın en büyük ve en likit finansal piyasasıdır.


Kaldıraçlı token nedir?

Kaldıraçlı tokenlar, bir kaldıraçlı pozisyonu yönetmenin standart gereklilikleri olmadan bir kripto paranın fiyatı üzerinden kaldıraçlı risk alabilmenize imkan tanıyan alınıp satılabilir varlıklardır. Bu da, marjin, teminat, fonlama ve likidasyon hakkında düşünmek zorunda kalmayacağınız anlamına gelir.

Kaldıraçlı tokenlar, blockchainin gücü sayesinde var olabilen yenilikçi finansal ürünlerdir. Kaldıraçlı tokenlar ilk olarak türev piyasası FTX tarafından çıkarılmış, fakat o zamandan bu yana çeşitli alternatif uygulamalar da yaratılmıştır. Fakat altta yatan ana fikir aynıdır – açık kaldıraçlı pozisyonları tokenlaştırmak. Peki bu ne anlama gelir?

Kaldıraçlı tokenler, açık vadeli işlem pozisyonlarının tokenlaştırılmış bir halini temsil eder. Türev ürünlerden yeni türev ürünlerin yaratılabildiğinden bahsettiğimizi hatırlıyor musunuz? Kaldıraçlı tokenlar değerlerini, kendisi de bir türev olan vadeli işlem pozisyonlarından aldığı için bunun başlıca örneğidir.

Kaldıraçlı tokenlar, kripto paralara yönelik kaldıraçlı risk almanın harika bir yoludur. Binance üzerinde kaldıraçlı token alıp satmak isterseniz, Yeni Başlayanlar İçin Kaldıraçlı Tokenlar (BLTV) Rehberimizi okuyabilirsiniz.

FTX Kaldıraçlı Tokenlar hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Yeni Başlayanlar İçin FTX Kaldıraçlı Tokenlar makalemizi okuyabilirsiniz.





3. Bölüm – Alım Satım ve Yatırım Stratejileri


İçerik


Alım satım stratejisi nedir?

Alım satım stratejisi, alım satımlarınızı gerçekleştirirken takip ettiğiniz plandır. Alım satıma yönelik tek bir doğru yaklaşım yoktur, bu nedenle her bir strateji kişinin profiline ve tercihlerine büyük oranda bağlı olacaktır. 

Alım satıma yaklaşımınızdan bağımsız olarak bir plan oluşturmanız çok önemlidir. Bu plan net hedefler belirler ve duygularınız nedeniyle bu hedeflerden sapmaktan sizi korur. Tipik olarak ne alıp satacağınıza, nasıl alım satım yapacağınıza ve hangi noktalardan giriş ve çıkış yapacağınıza karar vermeniz gerekir.

Bir sonraki bölümde, bazı popüler alım satım stratejilerini inceleyeceğiz. 


Portföy yönetimi nedir?

Portföy yönetimi bir grup yatırımın oluşturulması ve idare edilmesiyle ilgilidir. Portföyün kendisi varlıklardan oluşan bir gruptur ve Beanie bebeklerden gayrimenkule kadar herhangi bir şeyi kapsayabilir. Yalnızca kripto para alım satımı yapıyorsanız, bu durumda portföyünüz muhtemelen Bitcoin'in yanında diğer dijital coin ve tokenlardan oluşacaktır. 

İlk adımınız portföyünüzden beklentinizi belirlemek olmalıdır. Kendini oynaklıktan nispeten koruyacak bir yatırım grubu mu istiyorsunuz, yoksa kısa vadede daha yüksek kazanç getirecek daha riskli bir şeylerle mi ilgileniyorsunuz?

Portföyünüzü nasıl yönetmek istediğinize yönelik düşünmeniz size büyük fayda sağlayabilir. Bazı kişiler, yatırımların belirlenmesinin ardından bu yatırımlara müdahale edilmeyen pasif bir strateji tercih edebilir. Diğerleri ise kar elde etmek için varlıkların sürekli alınıp satıldığı aktif bir yaklaşım benimseyebilir.


Risk yönetimi nedir?

risk yönetimi görseli


Riski yönetmek alım satımda başarılı olmak için hayati öneme sahiptir. Süreç, karşı karşıya kalabileceğiniz risk türlerini belirlemekle başlar:

  • Piyasa riski: varlığın değer kaybetmesi durumunda yaşayabileceğiniz potansiyel kayıplar.

  • Likidite riski: varlıklarınız için kolayca alıcı bulamayacağınız likit olmayan piyasalardan kaynaklanacak potansiyel kayıplar.

  • Operasyonel risk: operasyonel sorunlardan kaynaklanan potansiyel kayıplar. Bunlar, insan hatası, yazılım/donanım sorunları ya da çalışanların dolandırıcılık amaçlı kasti yönlendirmeleri olabilir.

  • Sistemik risk: faaliyet gösterdiğiniz sektördeki diğer oyuncuların bu sektör içindeki tüm şirketleri etkileyen başarısızlıklarından kaynaklanan potansiyel kayıplar. Örneğin, 2008'de Lehman Brothers'ın çökmesi dünya genelindeki finans sistemlerinde yıkıcı bir etki yaratmıştı.

Görebileceğiniz üzere riskleri belirlemek portföyünüzdeki varlıklarla başlar, fakat etkili olabilmesi için hem iç hem de dış etmenleri dikkate almalıdır. Bir sonraki aşamada, bu riskleri değerlendirmeniz gerekir. Bu risklerle ne kadar sık karşı karşıya kalmanız olası? Riskler ne kadar ciddi?

Risklerin ciddiyetini ve portföyünüz üzerindeki muhtemel etkilerini belirleyerek bu riskleri önem sırasına göre dizebilir, uygun stratejileri ve tepkileri belirleyebilirsiniz. Örneğin, sistemik riskten farklı yatırımlarla çeşitlendirme yaparak kaçınabilir ve piyasa riskini stop-loss’larla azaltabilirsiniz.


Finansal Riskler Nedir? ve Yeni Başlayanlar İçin Risk Yönetimini Anlamak makalelerimizi de okuyabilirsiniz.


Günlük alım satım nedir?

Günlük alım satım, pozisyonlara aynı gün içinde girip çıkmayı içeren bir stratejidir. Terim, geleneksel piyasalardan gelir ve bu piyasaların gün içinde yalnızca belirli saatlerde açık olmasına dayanır. Günlük alım satım yapan kişilerin pozisyonlarını bu saatlerin dışında açık tutması beklenmez. 

Muhtemelen bildiğiniz üzere kripto para piyasalarında açılış ve kapanış saatleri bulunmaz. Yılın her günü, her saat alım satım yapabilirsiniz. Yine de, kripto para bağlamında günlük alım satım kullanıcıların pozisyonlara 24 saat içinde girip çıktığı bir alım satım stilini ifade eder.

Günlük alım satımda, hangi varlıklarla işlem yapacağınızı belirlemek için çoğu zaman teknik analiz kullanmanız gerekir. Bu kadar kısa bir sürede elde edilen karlar minimum seviyede olacağından, kazancınızı en üst seviyeye çıkarmak için farklı birçok varlıkla alım satım yapmayı tercih edebilirsiniz.

Bu stil oldukça aktif bir alım satım stratejisidir. Yüksek kar getirebilir, fakat önemli ölçüde risk de içerir. Dolayısıyla, günlük alım satım deneyimli kullanıcılar için daha uygundur.



Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!



Dalgalı alım satım nedir?

Dalgalı alım satımda da amaç piyasa trendlerinden kar elde etmektir, ama zaman ufku daha geniştir – pozisyonlar genellikle birkaç günden birkaç aya kadar tutulur. 

Çoğu zaman hedef, düşük değerlemeye sahipmiş gibi gözüken ve değerinin artması olası varlıkları belirlemektir. Bu varlığı satın alabilir ve daha sonra fiyatlar yükseldiğinde satarak kar elde edebilirsiniz. Ya da değerinin düşmesi olası, aşırı değerlenmiş varlıkları bulmaya çalışabilirsiniz. Daha sonra bu varlıkların bir kısmını yüksek fiyattan satabilir ve fiyat düştüğünde varlıkları tekrar satın almayı hedefleyebilirsiniz.

Günlük alım satıma benzer şekilde dalgalı alım satım yapanlar da teknik analiz kullanır. Fakat, stratejilerin sonuçları daha uzun bir dönemde ortaya çıktığı için temel analiz de faydalı bir araç olabilir.  

Dalgalı alım satım, yeni başlayanlar için daha uygun bir stratejidir. Bunun başlıca sebebi, günlük alım satımın hızlı temposuna sahip olmamasıdır. Günlük alım satım hızlı karar vermeyi ve piyasaları sürekli olarak takip etmeyi gerektirirken, dalgalı strateji size daha fazla zaman tanır.


Pozisyon alım satımı nedir?

Pozisyon (ya da trend) alım satımı uzun vadeli bir stratejidir. Kullanıcılar, varlıkları uzun bir süre boyunca tutmak için (genellikle aylar) satın alır. Amaç, varlıkları gelecekte daha yüksek bir fiyattan satarak kar elde etmektir. 

Pozisyon alım satımını, uzun vadeli dalgalı alım satımlardan ayıran işlemin altında yatan mantıktır. Pozisyon alım satımı yapanlar, uzun vadelerde gözlemlenebilen trendlerle ilgilenir – piyasanın genel yönü üzerinden kar elde etmeye çalışır. Diğer yandan dalgalı alım satım yapanlar genellikle, daha geniş çaplı trendle korelasyon göstermek zorunda olmayan piyasa “dalgalanmalarını” tahmin etmeye çalışır.

Pozisyon alım satımı yapanlar kimi zaman temel analizi tercih eder. Bunun nedeni, zaman tercihlerinin temel olayların gerçekleşmesini gözlemlemeye imkan tanımasıdır. Fakat bu, teknik analizin kullanılmadığı anlamına gelmez. Pozisyon alım satımı yapanlar trendin devam edeceği varsayımı üzerine çalışsa da teknik göstergelerin kullanımı olası bir trend değişimi hakkında bilgi verebilir.

Dalgalı alım satıma benzer şekilde pozisyon alım satımı da yeni başlayanlar için ideal bir stratejidir. Burada da geniş bir zaman ufkunun olması kararların daha dikkatle alınması için fırsat sunar.


Anlık alım satım nedir?

Bahsettiğimiz tüm stratejiler arasında anlık alım satım (scalping) en kısa zaman aralığına sahip olandır. Bu tarz alım satım yapanlar fiyattaki küçük oynamalardan faydalanmaya çalışır ve pozisyonlara dakikalar (hatta saniyeler) içinde girer ve çıkar. Çoğu zaman, fiyat hareketlerini tahmin edebilmek amacıyla teknik analiz kullanılır ve kar elde etmek için alış satış farkının yanı sıra piyasadaki diğer verimsizliklerden de faydalanılır. Zaman aralıkları kısa olduğu için anlık alım satımlar çoğu zaman %1’den düşük, küçük kar oranlarına sahiptir. Fakat, anlık alım satım bir sayı oyunudur, dolayısıyla tekrar eden küçük karlar zaman içinde birikir.

Anlık alım satım hiçbir şekilde yeni başlayanlara uygun değildir. Başarı için piyasalar ve işlem yapılan platformlar hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak ve teknik analiz çok önemlidir. Bununla birlikte, ne yaptığının farkında olan, doğru formasyonları belirleyebilen ve kısa vadeli oynamalardan faydalanabilen kişiler için anlık alım satımlar son derece karlı olabilir.


Varlık dağıtımı ve çeşitlendirmesi nedir?

Varlık dağıtımı ve çeşitlendirmesi birbirlerinin yerine kullanılabilen kavramlardır. Tüm yumurtalar aynı sepete konmaz deyişinden altta yatan prensip hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bütün yumurtaları tek bir sepette tutmak tek bir merkezi hata noktası yaratır – aynısı birikimleriniz için de geçerlidir. Bütün birikiminizi tek bir varlığa yatırmanız sizi aynı tür bir riskle karşı karşıya bırakır. Yatırım yaptığınız varlık tek bir şirketin hisse senetleriyse ve şirket çökerse, tek bir hızlı hareketle tüm paranızı kaybetmiş olursunuz.

Bu durum yalnızca tek bir varlık için değil, varlık sınıfları için de geçerlidir. Bir finansal kriz durumunda, elinizde bulunan tüm hisse senetlerinin değer kaybetmesini beklersiniz. Bunun nedeni hisse senetlerinin birbirleriyle yüksek korelasyon göstermesi, yani hepsinin aynı trendi takip etme eğiliminde olmasıdır.

Başarılı bir şekilde çeşitlendirme yapmak portföyünüzü yüzlerce farklı dijital para birimiyle doldurmak değildir. Dünyadaki tüm ülkelerin kripto paraları yasakladığını ya da kripto paralarda kullanılan açık anahtar kriptografisinin kuantum bilgisayarlar tarafından kırıldığını düşünün. Bu iki olay da tüm dijital varlıklar üzerinde büyük bir etki yaratacaktır. Hisse senetleri gibi, bu kripto paralar da tek bir varlık sınıfını oluşturur.

İdealde birikimlerinizi farklı sınıflar arasında dağıtmanız gerekir. Bu sayede, varlık sınıflarından biri kötü performans gösterse bile portföyünüzün geri kalan kısmı üzerinde yıkıcı bir etki yaratmaz. Nobel Ödülü kazanan Harry Markowitz bu fikri Modern Portföy Teorisi (MPT) ile ortaya atmıştır. En temelde teori, korelasyon göstermeyen varlıkları bir araya getirerek oynaklığı ve bir portföydeki yatırımlara yönelik riskleri azaltmayı amaçlar.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için Binance Academy’nin Varlık Dağıtımı ve Çeşitlendirmesi ya da Binance Research’ün Bitcoin’le Çeşitlendirme Yapmanın Faydaları makalelerini okuyabilirsiniz.


Dow Teorisi Nedir?
Dow teorisi görseli


Dow Teorisi, Charles Dow’un fikirleri üzerine modellenmiş bir finansal çerçevedir. Dow, Wall Street Journal’ı kurmuş ve Dow Jones Ulaştırma Ortalaması (DJTA) ve Dow Jones Endüstri Ortalaması (DJIA) olarak bilinen ilk ABD hisse senedi endekslerinin yaratılmasına yardımcı olmuştur.

Dow Teorisi, Dow’un kendisi tarafından resmi bir teori olarak ortaya atılmasa da paylaştığı yazılarda bahsettiği piyasa prensiplerinin bir araya getirilmiş bir hali olarak düşünülebilir. Teorinin bazı önemli çıkarımları şu şekildedir:



Bunun tam bir bilim olmadığını unutmamak önemlidir – bu bir teoridir ve doğru olmayabilir. Yine de etkili olmayı sürdüren bir teoridir ve alım satım ya da yatırım yapan birçok kişi bu teoriyi kullandıkları yöntemlerin önemli bir parçası olarak kabul eder.

Daha fazla bilgi için Dow Teorisine Giriş makalemizi okuyabilirsiniz.


Elliott Dalga Teorisi nedir?

Elliott Dalga Teorisi (EWT), piyasa hareketlerinin piyasa katılımcılarının psikolojisini takip ettiğini varsayan bir prensiptir. Birçok farklı teknik analiz stratejisinde kullanılsa da bir gösterge ya da belirli bir alım satım tekniği değildir. Bunun yerine, piyasa yapısını analiz etmenin bir yoludur.

Elliott Dalga yapısı tipik olarak, her biri bir İtici Dalga ya da bir Düzeltme Dalgası olan sekiz dalga serisi ile belirlenebilir. Beş İtici Dalga genel trendi takip eder ve üç Düzeltme Dalgası da trendin karşı yönünde hareket eder.


İtici Dalgalar (mavi) ve Düzeltme Dalgaları (sarı) ile bir Elliott Dalga Döngüsü.

İtici Dalgalar (mavi) ve Düzeltme Dalgaları (sarı) ile bir Elliott Dalga Döngüsü. 


Yapılar aynı zamanda fraktal özelliklere sahiptir, yani tek bir dalgayı yakından incelediğinizde bu dalga içinde başka bir Elliott Dalga yapısı görebilirsiniz. Bunun yerine, incelediğiniz yapıdan uzaklaştığınızda bu yapının daha büyük bir Elliott Dalga döngüsünün tek bir dalgası olduğunu görebilirsiniz.

Elliott Dalga Teorisine farklı yaklaşımlar vardır. Bazıları bu yöntemin çok öznel olduğunu çünkü alım satım yapanların kuralları ihlal etmeden dalgaları farklı yollardan belirleyebileceğini savunur. Dow Teorisi gibi Elliott Dalga Teorisi de hatalar barındırabilir, bu nedenle tam bir bilimsel gerçek olarak kabul edilmemelidir. Bunun birlikte, birçok kişi EWT’yi diğer teknik analiz araçlarıyla birleştirerek büyük başarılar elde etmiştir.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için Elliott Dalga Teorisine Giriş makalemizi okuyabilirsiniz.


Wyckoff Yöntemi Nedir?

Wyckoff Yöntemi, Charles Wyckoff tarafından 1930’larda geliştirilmiş kapsamlı bir alım satım ve yatırım stratejisidir. Bu çalışması, çok sayıda finansal piyasa için modern teknik analizin yapı taşlarından biri olarak kabul edilir.

Wyckoff üç temel kural ortaya koyar – Arz ve Talep Yasası, Neden ve Sonuç Yasası ve Çaba ve Sonuç Yasası. Ayrıca, Charles Dow’un birincil trend analiziyle anlamlı bir şekilde örtüşen Kompozit Adam teorisini de yaratmıştır. Bu alandaki çalışmaları, kripto para alım satımı yapanlar için özellikle değerlidir.

Uygulama tarafında Wyckoff Yöntemi’nin kendisi, alım satım için beş aşamalı bir yaklaşımdır. Aşağıdaki bölümlere ayrılabilir:

  • Trendi belirlemek: trend şu anda nasıl ve nereye gidiyor?

  • Güçlü varlıkları belirlemek: piyasalarla uyumlu şekilde mi yoksa aksi yönde mi hareket ediyorlar? 

  • Yeterli Nedene sahip varlıklar bulmak: pozisyona girmek için yeterli neden var mı? Riskler, potansiyel ödüle değer mi?

  • Hareket olasılığını değerlendirmek: Wyckoff’un Alım ve Satım Testleri gibi unsurlar olası bir hareketi mi gösteriyor? Fiyat ve hacim neyi gösteriyor? Bu varlık hareket etmeye hazır mı?

  • Giriş zamanını belirlemek: varlıklar, genel piyasayla bağlantılı olarak nasıl gözüküyor? Bir pozisyona girmek için en iyi zaman hangisi?

Wyckoff Yöntemi neredeyse bir yüzyıl önce ortaya atılmıştır, fakat günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Wyckoff’un araştırmalarının kapsamı çok geniştir, dolayısıyla yukarıda bahsettiklerimiz çok kısa bir özel olarak değerlendirilmelidir. Wyckoff’un çalışmalarını benzersiz bir teknik analiz bilgisi sunduğu için derinlemesine araştırmanızı öneririz. Buna Wyckoff Yöntemi Nedir? makalemizden başlayabilirsiniz.


Al ve tut nedir?

“Al ve tut” stratejisi, şaşırtıcı olmayan bir şekilde bir varlığı satın almayı ve tutmayı içerir. Yatırımcıların varlığı satın aldığı ve piyasa koşullarından bağımsız olarak varlığa daha sonra dokunmadığı uzun vadeli pasif bir yaklaşımdır. Kripto dünyasında bunun iyi bir örneği, aktif olarak alım satım yapmak yerine al ve tut stratejisini tercih eden yatırımcıları ifade eden HODLing’dir.

Bu yaklaşım “müdahale gerektirmeyen” yatırımları tercih edenler için avantajlı olabilir çünkü kısa vadeli dalgalanmalar ya da gelir vergileri hakkında kaygılanmalarına gerek kalmaz. Diğer yandan, kullanıcıların sabırlı olmasını gerektirir ve varlığın sonunda tüm değerini yitirmeyeceği varsayımına dayanır.

Bu stratejiyi Bitcoin’e uygulamanın kolay bir yolu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Dolar Maliyeti Ortalaması (DCA) Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Endeks yatırımı nedir?

Endeks yatırımı “al ve tut” stratejisinin bir türü olarak kabul edilebilir. İsminden de anlaşılabileceği gibi yatırımcı, varlıkların belirli bir endeks içindeki hareketinden kar elde etmeyi amaçlar. Bunu varlığı kendi başına satın alarak ya da bir endeks fonuna yatırım yaparak gerçekleştirebilir.

Bu da pasif bir stratejidir. Bireyler, aktif alım satımın stresi olmadan farklı varlıklar arasında çeşitlendirme yapmaktan da faydalanabilir.


Kağıt üzerinden alım satım nedir?

Kağıt üzerinden alım satımda herhangi bir strateji türü kullanılabilir, fakat alım satım yapan kişi varlıkları alıp satıyormuş gibi yapar. Bu yaklaşım yeni başlayanlar (ve hatta deneyimli kişiler) tarafından gerçek para riske etmeden becerileri test etmek için kullanılabilir.

Örneğin, Bitcoin’in düşüş noktalarının zamanını belirlemeye yönelik iyi bir strateji keşfettiğinizi düşünüyor ve bu düşüşlerden henüz gerçekleşmeden kar elde etmek istiyor olabilirsiniz. Fakat, tüm fonlarınızı riske etmeden önce kağıt üzerinden alım satımı tercih edebilirsiniz. Bunu yapmak, kısa pozisyonunuzu “açacağınız” ve kapatacağınız zamandaki fiyatı yazmak kadar basit olabilir. Bunun yerine popüler alım satım arayüzlerine benzer bir tür simülatör de kullanabilirsiniz.

Kağıt üzerinden alım satım yapmanın başlıca faydası bir şeyler ters giderse stratejilerinizi para kaybetmeden test edebilmenizdir. Fikirlerinizin nasıl performans göstereceği hakkında hiç riske girmeden fikir sahibi olabilirsiniz.Tabi ki kağıt üzerinden alım satımın gerçek ortam hakkında yalnızca sınırlı bilgi sunabileceğinin farkında olmanız gerekir. Paranızın konuya dahil olması durumunda hissedeceğiniz gerçek duyguları kopyalamak zordur. Gerçek dünya simülatörü olmadan kağıt üzerinden alım satım yapmak, belirli platformlar için hesaba katmadığınız sürece ilgili masraflar ve ücretler hakkında da sizi yanıltabilir.

Binance, kağıt üzerinden alım satım için çeşitli seçenekler sunar. Örneğin, Binance Vadeli İşlemler Test Ağı tam kapsamlı bir arayüze sahiptir. Eğer kendiniz alım satım botları ya da programlar geliştiriyorsanız o zaman API aracılığıyla spot borsa test ağına erişebilirsiniz.





4. Bölüm - Teknik Analizin Temelleri


İçerik


Uzun pozisyon nedir?

Uzun pozisyon (ya da kısaca uzun), fiyatının yükseleceği beklentisiyle bir varlığı satın almak anlamına gelir. Uzun pozisyonlar genellikle türev ürünler ya da Forex bağlamında kullanılır, fakat neredeyse her varlık sınıfına ya da piyasa türüne uygulanabilir. Spot piyasa üzerinde fiyatının yükseleceği beklentisiyle bir varlık satın almak da bir uzun pozisyon oluşturur.

Finansal ürünler üzerinde uzun pozisyon açmak, özellikle yeni başlayanlar için en yaygın yatırım türüdür. Al ve tut gibi uzun vadeli alım satım stratejileri, dayanak varlığın değerinin yükseleceği varsayımına dayanır. Bu bağlamda al ve tut, daha uzun bir zaman aralığı için uzun pozisyona girmektir.

Fakat, uzun pozisyona girmek alım satım yapan kişinin fiyattaki bir yükseliş hareketinden kar elde etmeyi beklediği anlamına gelmek zorunda değildir. Örnek olarak kaldıraçlı tokenları alalım. BTCDOWN, Bitcoin fiyatıyla ters korelasyon gösterir. Bitcoin’in fiyatı yükselirse, BTCDOWN’un fiyatı düşer. Bitcoin’in fiyatı düşerse, BTCDOWN’un fiyatı yükselir. Bu bağlamda BTCDOWN üzerinde bir uzun pozisyona girmek Bitcoin fiyatı üzerinde aşağı yönlü bir hareket beklentisi anlamına gelir.


Kısa pozisyon açmak nedir?

Kısa pozisyon (ya da kısa) açmak, daha sonra daha düşük bir fiyattan tekrar satın almak niyetiyle bir varlığı satmak anlamına gelir. Kısa pozisyona girmek, borç alınan varlıklarla da yapılabildiği için marjin alım satımlarla yakından ilişkilidir. Fakat, türev piyasalarda da yaygın olarak kullanılır ve basit bir spot pozisyonla da gerçekleştirilebilir. Peki kısa pozisyon nasıl çalışır?

Spot piyasalarda kısa pozisyon açmak oldukça basittir. Elinizde halihazırda Bitcoin olduğunu ve fiyatın düşmesini beklediğinizi varsayalım. Daha sonra daha düşük bir fiyattan satın almayı planladığınız için BTC’nizi USD karşılığında satarsınız. Bu durumda, Bitcoin üzerinde kısa bir pozisyona girmiş olursunuz çünkü daha düşük fiyattan geri almak için yüksek bir fiyattan satış yaparsınız. Oldukça kolay değil mi? Peki borç alınan fonlarla kısa pozisyona nasıl girilir? Şimdi bunun nasıl çalıştığını inceleyelim. 

Değerinin düşeceğini düşündüğünüz bir varlığı borç alırsınız örneğin hisse senedi ya da kripto para. Bunu hemen satarsınız. Eğer işlem istediğiniz yönde ilerler ve varlık fiyatı düşerse, borç aldığınız tutara denk bir miktarda varlığı geri satın alırsınız. Borç aldığınız varlığı (faiziyle birlikte) geri öder ve satış yaptığınız fiyatla tekrar satın aldığınız fiyat arasındaki farktan kar elde edersiniz.

Bu durumda borç alınan fonlarla Bitcoin üzerinden kısa pozisyona nasıl girilebilir? Bir örnek üzerinden ilerleyelim. 1 BTC borç almak için gerekli teminatı ortaya koyar ve Bitcoin’i hemen 10.000 USD’den satarız. Artık elimizde 10.000 USD var. Fiyatın 8.000 USD’ye düştüğünü varsayalım. 1 BTC alır ve 1 BTC borcumuzu öderiz. Bitcoin’i ilk olarak 10.000 USD’den sattığımız ve şimdi 8.000 USD’den geri aldığımız için 2.000 USD (eksi faiz ödemesi ve alım satım ücretleri) kar elde ederiz.


Emir defteri nedir?

Emir defteri, bir varlık için mevcut açık emirlerin fiyata göre sıralandığı yerdir. Hemen gerçekleştirilmeyen bir emir verdiğinizde bu emir deftere eklenir. Başka bir emir karşılığında gerçekleştirilene ya da iptal edilene kadar orada kalır.

Emir defterleri her platform için farklılık gösterecektir, fakat genellikle yaklaşık aynı bilgileri içerir. Emir defterinde, belirli fiyat seviyelerindeki emirlerin sayısını görebilirsiniz.

Kripto borsaları ve çevrimiçi alım satımlar söz konusu olduğunda, emir defterindeki emirler eşleme motoru adı verilen bir sistemle eşleştirilir. Bu sistem alım satımların gerçekleştirilebilmesini sağlar – sistemi borsanın beyni olarak düşünebilirsiniz. Emir defteriyle birlikte bu sistem elektronik borsanın temel kavramlarını oluşturur.


Emir defteri derinliği nedir?

Emir defteri derinliği (ya da piyasa derinliği), emir defterindeki mevcut açık pozisyonların görsel bir temsilini ifade eder. Genellikle alış emirleri bir tarafa, satış emirleri ise diğer tarafa yerleştirilir ve bu emirler grafik üzerinde kümülatif olarak gösterilir.


Binance’te BTC/USDT piyasa çiftinin emir defteri derinliği.

Binance’te BTC/USDT piyasa çiftinin emir defteri derinliği.


Daha genel anlamda emir defterinin derinliği, emir defterinin içerebileceği likidite miktarı anlamına da gelebilir. Piyasa ne kadar “derin” olursa, emir defterindeki likidite de o kadar yüksek olur. Bu bağlamda daha yüksek likiditeye sahip bir piyasa, fiyat üzerinde önemli bir etki olmaksızın daha büyük emirleri idare edebilir. Fakat, piyasa likit olmazsa büyük emirler fiyat üzerinde önemli bir etki yaratabilir.


Piyasa emri nedir?

Piyasa emri, mevcut en iyi piyasa fiyatı üzerinden bir alış ya da satış emridir. Piyasaya girmenin ya da piyasadan çıkmanın en hızlı yoludur.

Bir piyasa emri oluştururken en temelde şunu söylemiş olursunuz: “Bu emri şu anda, mümkün olan en iyi fiyat üzerinden gerçekleştirmek istiyorum.”

Piyasa emriniz, emrinizin tamamı doldurulana kadar emir defterindeki emirleri doldurmaya devam eder. Yüksek tutarlı alım satım yapan kişilerin (ya da balinaların) piyasa emri kullandığında fiyat üzerinde önemli bir etki yaratmasının nedeni budur. Büyük bir piyasa emri, emri defterindeki likiditeyi emebilir. Bu nasıl mümkün olur? Kaymadan bahsederken bunu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Daha fazlasını öğrenmek ister misiniz? Piyasa Emri Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Alım satımda kayma nedir?

Piyasa emirleri söz konusu olduğunda dikkat olmanız gereken bir konu vardır – kayma. Piyasa emirleri mevcut en iyi fiyat üzerinden doldurulur dediğimizde bu, emir tamamen gerçekleştirilene kadar emir defterindeki emirlerin doldurulmaya devam edildiği anlamına gelir. 

Fakat büyük bir piyasa emrini doldurmak için istenen fiyat civarında yeterli likidite yoksa ne olur? Emrinizin gerçekleştirilmesini beklediğiniz fiyat ve emrinizin aslına gerçekleştirildiği fiyat arasında büyük bir fark ortaya çıkabilir. Bu farka kayma adı verilir.

Bir altcoinde 10 BTC değerinde uzun bir pozisyon açmak istediğinizi varsayalım. Fakat, bu altcoinin piyasa değeri nispeten düşük ve az likiditeye sahip bir piyasada işlem görüyor. Bir piyasa emri kullanırsanız, bu emir 10 BTC’nin tamamı doldurulana kadar emir defterindeki emirleri doldurmaya devam eder. Likit bir piyasada fiyatlar üzerinde önemli bir etki yaratmadan 10 BTC’lik emrinizi doldurabilirsiniz. Fakat bizim örneğimizde likiditenin olmaması, emir defterindeki mevcut fiyat aralığı içinde yeteri kadar satış emri olmayabileceği anlamına gelir. 

Dolayısıyla, 10 BTC’nin tamamı doldurulduğunda, ödenen ortalama fiyatın tahmin edilenden çok daha yüksek olduğunu görebilirsiniz. Diğer bir deyişle, satış emirlerinin olmaması piyasa emrinizin emir defterinde yukarı doğru ilerlemesine ve ilk fiyattan çok daha yüksek emirlerle eşlenmesine neden olmuştur.

Bazı alım satım çiftleri piyasa emirlerinizi dolduracak kadar likiditeye sahip olmayabileceğinden altcoin alıp satarken kayma konusunda dikkatli olun.


Limit emri nedir?

Limit emri, bir varlığı belirli bir fiyattan veya daha iyisinden almak ya da satmak için verilen emirdir. Bu fiyata limit fiyat adı verilir. Limit alış emirleri, limit fiyattan ya da daha düşük fiyattan gerçekleştirilirken, limit satış emirleri limit fiyattan ya da daha yüksek fiyattan gerçekleştirilir.

Bir limit emir verdiğinizde şunu söylemiş olursunuz: “Bu emri şu belirli fiyattan ya da daha iyisinden gerçekleştirmek istiyorum, ama asla daha kötü bir fiyat üzerinden işlem yapmak istemiyorum.”

Bir limit emri kullanmanız, belirli bir piyasaya giriş ve çıkışınız üzerinde daha fazla kontrole sahip olmanıza imkan tanır. Aslında emrinizin istediğiniz fiyatın daha kötüsünden gerçekleştirilmeyeceğini garanti altına alır. Fakat, bunun bir dezavantajı da vardır. Piyasa hiçbir zaman sizin fiyatınıza ulaşamayabilir ve emrinizin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Bu durum çoğu zaman potansiyel bir alım satım fırsatının kaybedilmesi anlamına gelebilir.

Ne zaman limit emrinin ne zaman piyasa emrinin kullanılacağı kararı kişiden kişiye değişebilir. Bazıları yalnızca birini ya da ötekini kullanırken, diğerleri duruma bağlı olarak her ikisini de kullanabilir. Önemli nokta, kendi kararlarınızı alabilmeniz için bu emirlerin nasıl çalıştığını anlayabilmenizdir.

Daha fazlasını öğrenmek isterseniz Limit Emir Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Stop loss emri nedir?

Piyasa ve limit emirlerinin ne olduğundan bahsettiğimize göre artık stop loss (kayıp durdurma) emirlerine geçebiliriz. Stop loss emri, yalnızca belirli bir fiyata ulaşıldığına tetiklenen bir limit ya da piyasa emri türüdür. Bu fiyata stop fiyatı adı verilir.

Stop loss emrinin amacı kayıpları sınırlandırmaktır. Her alım satım, daha önceden belirlemeniz gereken bir fiyat seviyesi olan bir geçersiz kılınma noktasına sahip olmalıdır. Bu seviye ilk fikrinizin yanlış olduğunu kabul ettiğiniz noktadır ve daha fazla kaybı engellemek için piyasadan çıkmanız gerektiği anlamına gelir. Dolayısıyla, geçersiz kılınma noktası tipik olarak stop-loss emrinin konulduğu yerdir.

Bir stop loss emri nasıl çalışır? Daha önce bahsettiğimiz gibi, stop loss hem bir limit hem de bir piyasa emri olabilir. Bu türlere, stop limit ve stop piyasa emirleri adının verilmesinin sebebi budur. Anlaşılması gereken anahtar nokta stop loss’un yalnızca belirli bir fiyata (stop fiyatı) ulaşılması durumunda aktive olduğudur. Stop fiyata ulaşıldığında, bu fiyat ya bir piyasa ya da bir limit emrini tetikler. Stop fiyatını piyasa ya da limit emriniz için tetikleyici olarak kullanmış olursunuz.

Fakat unutulmaması gereken bir nokta daha vardır. Limit emirlerinin yalnızca limit fiyat ya da daha iyi bir fiyattan gerçekleştirildiği, fakat asla daha kötü bir fiyattan gerçekleştirilmediğini biliyoruz. Stop loss olarak bir stop limit emri kullanıyorsanız ve piyasa sert bir şekilde çökerse, fiyatlar anında limit fiyatınızdan uzaklaşabilir ve emriniz gerçekleştirilmeyebilir. Diğer bir deyişle, stop fiyat stop limit emrinizi tetikler, ama keskin fiyat düşüşü nedeniyle limit emriniz gerçekleştirilmez. Stop piyasa emirlerinin stop limit emirlere kıyasla daha güvenli olarak kabul edilmesinin sebebi budur. Bu emirler, geçersiz kılınma noktanıza ulaşıldığında, olağan dışı piyasa koşullarında bile piyasadan çıkmanızı garanti altına alır.

Daha fazlasını öğrenmek isterseniz Stop Limit Emri Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.



Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!




Piyasa yapıcı ve alıcı nedir?

Hemen gerçekleştirilmeyen fakat emir defterine eklenen bir emir verdiğinizde piyasa yapıcı olursunuz. Emriniz, emir defterine likidite eklediği için likidite “yapıcısı” haline gelirsiniz.

Limit emirler genellikle yapıcı emirleri olarak işlem görür, fakat bu her zaman için geçerli değildir. Örneğin, güncel piyasa fiyatından önemli ölçüde yüksek limit fiyata sahip bir limit alış emri verdiğinizi varsayalım. Emrinizin limit fiyattan ya da daha iyisinden gerçekleşebileceğini söylediğiniz için emriniz piyasa fiyatına karşı olarak gerçekleşecektir (piyasa fiyatı limit fiyatınızdan daha düşük olduğu için).

Emriniz hemen gerçekleştirildiğinde ise bir piyasa alıcı olursunuz. Emriniz, emir defterine eklenmeden defterdeki mevcut bir emirle hemen eşleşir. Emir defterinden likidite aldığınız için alıcı olursunuz. Piyasa emirleri, emrinizi mevcut en iyi piyasa fiyatından gerçekleştirdiğiniz için her zaman alıcı emirleri olacaktır.

Bazı borsalar, kullanıcıları likidite sağlamaya teşvik etmek için çok kademeli bir komisyon modelini kullanır. En nihayetinde, borsalarına yüksek hacimle alım satım yapanları çekmek isterler – likidite daha fazla likiditeyi çeker. Böyle sistemlerde, yapıcılar genellikle alıcılardan daha düşük komisyonlar öder çünkü bu kişiler borsaya likidite ekler. Bazı durumlarda, piyasa yapıcılara komisyon geri ödemeleri bile sunulur. Binance’in güncel komisyon yapısına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

Daha fazla bilgi edinmek isterseniz Piyasa Yapıcı ve Alıcı Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Alış satış farkı nedir?

Alış satış farkı (bid-ask spread), belirli bir piyasada en yüksek alış emri (bid) ve en düşük satış emri (ask) arasındaki farktır. En temelde, bir satıcının satış yapmak istediği en düşük fiyat ve bir alıcının alım yapmak istediği en yüksek fiyat arasındaki farktır.

Alış-satış farkı bir piyasasının likiditesini ölçmek için bir yol sunar. Alış satış farkı ne kadar düşükse, piyasa o kadar likittir. Alış satış farkı, belirli bir varlık için arz-talebin de bir ölçütü olarak kabul edilebilir. Bu bağlamda arz, satış tarafından, talep ise alış tarafından temsil edilir.

Bir piyasa emri verdiğinizde bu emir mevcut en düşük satış fiyatından gerçekleştirilir. Bunun aksine bir piyasa satış emri verdiğinizde ise bu emir, en yüksek alış fiyatı üzerinden gerçekleştirilir. 


Mum grafik nedir?

Mum grafik, bir varlığın fiyatının belirli bir zaman aralığı için grafiksel temsilidir. Her biri aynı zaman dilimini temsil eden mum çubuklarından oluşur. Örneğin, 1 saatlik bir grafikte her bir mum çubuğu bir saatlik bir zaman dilimini temsil eder. 1 günlük grafikse her biri bir günlük zaman dilimini temsil eden mum çubuklarından oluşur.

Bitcoin’in günlük grafiği. Her mum çubuğu bir günlük alım satımı temsil ediyor.

Bitcoin’in günlük grafiği. Her mum çubuğu bir günlük alım satımı temsil ediyor.


Bir mum grafik dört veri noktasından oluşur: Açılış, Tepe, Dip ve Kapanış (Bunlara OHLC verileri adı da verilir). Açılış ve Kapanış, belirli bir zaman aralığı için kaydedilen ilk ve son fiyattır. Tepe ve Dip ise, kaydedilen en yüksek ve en düşük fiyatlardır.  

Mum grafikler, finansal verileri analiz etmenin en önemli araçlarındandır. Mum grafiklerin tarihi 17. yüzyılda Japonya’ya dayanır, fakat bu grafikler 20. yüzyılda Charles Dow gibi alım satımın öncüleri tarafından tam olarak şekillendirilmiştir.

Mum grafik analizleri, teknik analiz kullanarak Bitcoin piyasasını incelemenin en yaygın yollarından biridir. Mum grafikler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Yeni Başlayanlar İçin Mum Grafik Rehberl makalemizi okuyabilirsiniz.


Mum grafik formasyonu nedir?

Teknik analiz, daha önceki fiyat hareketlerinin gelecekteki fiyat hareketlerini gösterebileceği varsayımına büyük oranda dayanır. O zaman mum grafikler bu bağlamda nasıl faydalı olabilir? Ana fikir, mum grafik formasyonlarını belirlemek ve bu formasyonlara dayanan alım satım fikirleri yaratmaktır.

Mum grafikler alım satım yapan kişilerin piyasa yapısını analiz etmesine ve bir boğa piyasasında mı yoksa ayı piyasasında mı olduğumuzu belirlemesine yardım eder. Bunun dışında, bir grafikteki destek ve direnç seviyeleri ya da potansiyel dönüş noktaları gibi ilgi alanlarını belirlemek için de kullanılabilir. Grafik üzerindeki bu alanlarda, alım satım hareketlerinde genellikle bir artış görülür.

Mum grafik formasyonları, belirli ve kesin alım satım düzenlerini temsil edebilmeleri bakımından risk yönetiminin de başarılı bir yoludur. Bu nasıl mümkün olur? Mum grafik formasyonları net fiyat hedefleri ve geçersiz kılınma noktaları ortaya koyabilir. Alım satım yapan kişiler bu sayede çok net ve kontrollü alım satım düzenleri yaratabilir. Dolayısıyla, mum grafikler hem Forex hem de kripto para alım satımı yapanlar tarafından yaygın şekilde kullanılır.

En yaygın bazı mum grafik formasyonları arasında bayraklar, üçgenler, takozlar, çekiçler, yıldızlar ve Dojiler yer alır. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Teknik Analizde Kullanılan 12 Popüler Mum Grafik Formasyonu ve Yeni Başlayanlar İçin Klasik Grafik Formasyonları makalemizi okuyabilirsiniz.


Trend çizgisi nedir?

Trend çizgileri hem alım satım yapanlar hem de teknik analistler tarafından sıkça kullanılan bir araçtır. Trend çizgileri grafik üzerindeki belirli veri noktalarını birbirine bağlar. Bu veri tipik olarak fiyattır, fakat bu durum her zaman geçerli değildir. Alım satım yapan bazı kişiler trend çizgilerini teknik göstergelere ve osilatörlere de çizebilir.

Trend çizgilerinin altında yatan ana fikir, fiyat hareketinin belirli yönlerini görselleştirmektir. Alım satım yapanlar bu sayede genel trendi ve piyasa yapısını belirleyebilir.


Bitcoin fiyatının bir trend çizgisine birkaç kez dokunması bir yükseliş trendini gösteriyor.

Bitcoin fiyatının bir trend çizgisine birkaç kez dokunması bir yükseliş trendini gösteriyor.


Bazı kişiler trend çizgilerini yalnızca piyasa yapısını daha iyi anlamak için kullanır. Diğerleri ise trend çizgilerinin fiyatla nasıl etkileşim kurduğuna dayanarak uygulanabilir alım satım fikirleri yaratmak için bu çizgilerden faydalanabilir.

Trend çizgileri, herhangi bir zaman aralığını gösteren grafiklere uygulanabilir. Fakat, diğer birçok piyasa analizi aracına benzer şekilde, daha geniş bir zaman aralığındaki trend çizgileri daha kısa bir zaman aralığındaki çizgilere kıyasla daha güvenilir olma eğilimindedir. 

Dikkate alınması gereken bir diğer nokta da trend çizgisinin gücüdür. Trend çizgisinin geleneksel tanımına göre çizginin geçerli olarak kabul edilebilmesi için fiyata en az iki ya da üç kez dokunması gerekir. Genellikle fiyat, bir trend çizgisine ne kadar çok kez dokunursa (çizgiyi test ederse), çizgi de o kadar güvenilir kabul edilir.

Trend çizgileri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Trend Çizgileri Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Destek ve direnç nedir?

Destek ve direnç, alım satımlar ve teknik analizle ilgili temel kavramların arasında yer alır.

Destek, fiyatın bir “taban” bulduğu seviye anlamına gelir. Diğer bir deyişle bir destek seviyesi, belirgin bir talebin görüldüğü ve alıcıların girerek fiyatı yükselttiği bölgedir.

Direnç ise fiyatın bir “tavan” bulduğu seviye anlamına gelir. Direnç seviyesi, belirgin bir arzın görüldüğü ve satıcıların girerek fiyatı düşürdüğü bölgedir.


Destek seviyesi (kırmızı) test edilerek kırılıyor ve bir direnç seviyesine dönüşüyor.

Destek seviyesi (kırmızı) test edilerek kırılıyor ve bir direnç seviyesine dönüşüyor.


Artık destek ve direncin, artan talep ve arz seviyeleri olduğunu biliyorsunuz. Fakat, destek ve direnci değerlendirirken birçok diğer etmen de dikkate alınmalıdır.

Trend çizgileri, hareketli ortalamalar, Bollinger Bantları, Ichimoku Bulutları ve Fibonacci Düzeltmeleri gibi teknik göstergeler de potansiyel destek ve direnç seviyeleri sunabilir. Aslında, insan psikolojisinin özellikleri bile kullanılır. Alım satım ve yatırım yapan kişilerin, bireysel alım satım stratejilerine destek ve direnci çok farklı şekillerde dahil etmesinin sebebi de budur.

Bir grafikte destek ve direnç seviyelerini nasıl çizebileceğinizi öğrenmek ister misiniz? Destek ve Direncin Temelleri makalemizi inceleyebilirsiniz.





5. Bölüm – Teknik Analiz Göstergeleri


İçerik


Teknik analiz göstergesi nedir?

Teknik göstergeler, finansal araçlara ilişkin ölçütleri hesaplar. Bu hesaplama fiyat, hacim, zincir üstü veriler, açık pozisyonların sayısı, sosyal ölçütler ve diğer göstergeleri kapsayabilir.

Daha önce bahsettiğimiz gibi teknik analistler yöntemlerini geçmiş fiyat formasyonlarının gelecekteki fiyat hareketlerini belirleyebileceği varsayımına dayandırır. Dolayısıyla, teknik analiz kullanan kişiler bir grafikteki potansiyel giriş ve çıkış noktalarını belirlemek için farklı birçok teknik gösterge kullanabilir.

Teknik göstergeler birden fazla yöntemle kategorilere ayrılabilir. Bunun için göstergenin gelecekteki trendleri işaret edip etmediğine (öncü göstergeler), halihazırda ortaya çıkmış bir formasyonu onaylayıp onaylamadığına (artçı göstergeler) ya da gerçek zamanlı olayları netleştirip netleştirmediğine (güncel göstergeler) bakılabilir.

Kategorilendirmenin bazı diğer yolları bu göstergelerin bilgiyi nasıl sunduğunu dikkate alır. Bu bağlamda, veriyi fiyat üzerine yerleştiren bindirmeli göstergeler ve maksimum değerle minimum değer arasında salınan osilatörler bulunur. 

Momentum göstergeleri gibi, piyasanın belirli bir özelliğini ölçmeyi amaçlayan gösterge türleri de bulunur. İsminde de anlaşılabileceği gibi bu göstergeler, piyasa momentumunu ölçmeyi ve göstermeyi amaçlar.

Bu durumda en iyi teknik gösterge hangisidir? Bu sorunun basit bir yanıtı yoktur. Alım satım yapanlar farklı birçok teknik gösterge türünden faydalanabilir. Fakat, bir seçim yapabilmeleri için öncelikle bu göstergeler hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. Makalemizin bu bölümünde biz de size bu bilgileri sunacağız.


Öncü ve artçı göstergeler

Daha önce bahsettiğimiz gibi farklı göstergeler farklı özelliklere sahiptir ve belirli amaçlara yönelik kullanılmalıdır. Öncü göstergeler, gelecekteki olayları işaret eder. Artçı göstergeler ise gerçekleşmiş olayları doğrular. Bu durumda göstergeler ne zaman kullanılmalıdır?

Öncü göstergeler genellikle kısa-orta vadeli analizler için kullanışlıdır. Analistler bir trend beklediğinde ve hipotezlerini destekleyecek istatistiksel araçlara ihtiyaç duyduğunda bu göstergeleri kullanılır. Özellikle ekonomi alanında, öncü göstergeler durgunluk dönemlerini tahmin etme bakımından özellikle kullanışlıdır. 

Alım satım ve teknik analizde, öncü göstergeler tahmine yönelik özellikleri için de kullanılabilir. Fakat, hiçbir gösterge geleceği tahmin edemez, bu nedenle tahminlere her zaman ihtiyatla yaklaşmak gerekir.

Artçı göstergeler halihazırda gerçekleşmiş ya da gerçekleşmekte olan olayları ve trendleri onaylamak için kullanılır. Bu göstergelerin gereksiz olduğu düşünülebilir, fakat aslında çok kullanışlı olabilirler. Artçı göstergeler, piyasanın göstergeler kullanılmasa gizli kalacak belirli yönlerine dikkat çekebilir. Dolayısıyla, artçı göstergeler genellikle uzun vadeli grafik analizlerinde kullanılır.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Öncü ve Artçı Göstergeler Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Momentum göstergesi nedir?

Momentum göstergeleri, piyasa momentumunu ölçmeyi ve göstermeyi amaçlar. Piyasa momentumu nedir? En basit haliyle, fiyat değişimlerinin hızının ölçümüdür. Dolayısıyla genellikle, yüksek oynaklık patlamalarından kar elde etmek isteyen kişiler tarafından kısa vadeli analizler için kullanılırlar.

Momentum alım satımı yapan bir kişinin hedefi alım satımlara momentum yüksek olduğunda girmek ve momentum düşmeye başladığında pozisyondan çıkmaktır. Tipik olarak oynaklık düşük olduğunda, fiyat küçük bir aralıkta sıkışma eğiliminde olur. Tansiyon arttıkça fiyat büyük ve ani bir sıçrama yaparak en nihayetinde bu aralığı kırmayı başarır. Momentum alım satımı yapanlar bu noktada kazanç elde eder.

Hareket sona erdiğinde ve kişiler pozisyonlarından çıktığında, yüksek momentuma sahip başka bir varlığa geçer ve aynı oyun planını bu varlık için de tekrarlamaya çalışır. Yani momentum göstergeleri genellikle, hızlı alım satım fırsatları arayan günlük, anlık ya da kısa vadeli alım satım yapan kişiler tarafından kullanılır.  


İşlem hacmi nedir?

İşlem hacmi, en temel gösterge olarak kabul edilebilir. Bir varlıktan belirli bir zaman aralığında alınıp satılan birimlerin sayısını gösterir. En temelde, ölçülen zaman aralığı içinde bu varlığın ne kadarının el değiştirdiğini ifade eder.

Bazı kişiler, işlem hacminin mevcut teknik göstergelerin en önemlisi olduğunu düşünür. “Fiyattan önce hacim gelir”, alım satım dünyasının ünlü bir sözüdür. Yüksek işlem hacminin, büyük bir fiyat hareketinden önce gelerek (yönden bağımsız olarak) öncü bir gösterge olabileceğini ifade eder.

Kullanıcılar, alım satımlarda hacmi kullanarak altta yatan trendin gücünü ölçebilir. Yüksek oynaklığa yüksek hacim de eşlik ediyorsa, bu durum hareketin doğrulanması olarak kabul edilebilir. Bu oldukça mantıklıdır çünkü alım satım yapan kişilerin ve yatırımcıların büyük kısmı bu belirli fiyat seviyesinde aktif olacağından yüksek alım satım aktivitesi, yüksek hacim anlamına gelmelidir. Fakat, oynaklığa yüksek hacim eşlik etmiyorsa altta yatan trendin zayıf olduğu kabul edilebilir.

Tarihsel olarak yüksek hacimlere sahip fiyat seviyeleri alım satım yapanlar için iyi potansiyel giriş ve çıkış noktaları da verebilir. Tarih tekrar etme eğiliminde olduğundan bu seviyeler alım satım etkinliklerinin artmasının daha olası olduğu yerler olabilir. İdealde, destek ve direnç seviyelerine hacimde bir artış da eşlik etmeli ve seviyenin gücünü doğrulamalıdır.


Göreceli Güç Endeksi (RSI) nedir?

Göreceli Güç Endeksi (RSI), bir varlığın aşırı alımda mı aşırı satımda mı olduğunu gösteren bir göstergedir. Fiyat değişimlerinin hızını gösteren bir momentum osilatörüdür. Osilatör, 0-100 arasında bir değer olabilir ve veri genellikle bir çizgi grafik üzerinde gösterilir.


Bitcoin grafiğine uygulanan RSI göstergesi.

Bitcoin grafiğine uygulanan RSI göstergesi.


Piyasa momentumunu ölçmenin altında yatan fikir nedir? Fiyat artarken momentum da yükseliyorsa, yükseliş trendinin güçlü olduğu kabul edilebilir. Bunun aksine, bir yükseliş trendinde momentum azalıyorsa bu yükseliş trendinin zayıf olduğu düşünülebilir. Bu durumda, bir trend değişimi yaklaşıyor olabilir.

RSI’ın geleneksel olarak nasıl yorumlandığını inceleyelim. RSI değeri 30’un altındaysa varlığın aşırı satımda olduğu düşünülebilir. Aksine değer 70’in üzerindeyse varlığın aşırı alımda olduğu kabul edilebilir.

Yine de, RSI değerlerine bir derece şüpheyle yaklaşmak gerekir. Olağan dışı piyasa koşullarında RSI uç değerlere ulaşabilir ve o zaman bile piyasa trendi bir süre daha devam edebilir.

RSI’ın anlaşılması en kolay teknik göstergelerden biri olması, bu göstergeyi yeni başlayanlar için en iyi seçeneklerden biri haline getirir. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz RSI Göstergesi Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Hareketli Ortalama (MA) nedir?

Hareketli ortalama fiyat hareketlerini düzleştirir ve piyasa trendlerini belirlemeyi kolaylaştırır. Hareketli ortalamalar, daha önceki fiyat verilerine dayandığından tahmine yönelik özelliklere sahip değildir. Dolayısıyla, hareketli ortalamalar artçı göstergeler olarak kabul edilir.

Hareketli ortalamaların çeşitli türleri vardır – en yaygın iki tür basit hareketli ortalama (SMA ya da MA) ve üssel hareketli ortalamadır (EMA). Bu iki türün arasındaki fark nedir? 

Basit hareketli ortalama daha önceki n dönemin fiyat verisi kullanılarak hesaplanır ve bir ortalama yaratılır. Örneğin 10 günlük SMA, son 10 günün ortalama fiyatını alır ve sonuçları bir grafik üzerine yerleştirir.


Bitcoin fiyatına dayanan 200 haftalık hareketli ortalama.

Bitcoin fiyatına dayanan 200 haftalık hareketli ortalama.


Üssel hareketli ortalamayı hesaplamak biraz daha karmaşıktır. Son dönemin fiyat verisine daha yüksek ağırlık veren farklı bir formül kullanır. Sonuç olarak, EMA’nın son dönemlerdeki hareketlere tepkisi daha çabuk olurken, SMA’nın değişimleri yansıtması daha uzun zaman alabilir.

Daha önce bahsettiğimiz gibi hareketli ortalamalar artçı göstergelerdir. Ne kadar uzun bir dönem üzerinden hesaplanırlarsa gecikme de o kadar yüksektir. Dolayısıyla 200 günlük hareketli ortalama, 100 günlük hareketli ortalamaya kıyasla güncel fiyat hareketlerine daha geç tepki verir.

Hareketli ortalamalar, piyasa trendlerini kolayca belirlemenize yardımcı olabilir. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Hareket Ortalamalar Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Hareketli Ortalama Yakınsama Iraksama (MACD) nedir?

MACD, piyasanın momentumunu göstermek için iki farklı hareketli ortalama kullanan bir osilatördür. Halihazırda gerçekleşmiş fiyat hareketlerini takip ettiği için artçı bir göstergedir.

MACD, iki çizgiden oluşur – MACD çizgisi ve sinyal çizgisi. Bunlar nasıl hesaplanır? MACD çizgisi, 12 EMA’dan (üssel hareketli ortalama) 26 EMA’nın çıkarılmasıyla hesaplanır. Oldukça basit değil mi? Daha sonra, bu veri MACD çizgisinin 9 EMA’sı (sinyal çizgisi) üzerine çizilir. Buna ek olarak, birçok grafik aracı MACD çizgisi ve sinyal çizgisinin arasındaki mesafeyi gösteren bir çubuk grafik de kullanır.


Bitcoin grafiğine uygulanan MACD göstergesi.

Bitcoin grafiğine uygulanan MACD göstergesi.


Alım satım yapanlar MACD göstergesini, MACD çizgisi ve sinyal çizgisi arasındaki ilişkiyi gözlemleyerek kullanabilir. İki çizginin kesişmesi genellikle dikkate değer bir olaydır. MACD çizgisi, sinyal çizgisinin üzerine çıkarsa bu bir boğa sinyali olarak yorumlanabilir. Bunun aksine, MACD çizgisi sinyal çizgisinin altına düşerse bunun da bir ayı sinyali olduğu düşünebilir.

MACD, piyasa momentumunu ölçmek için en popüler teknik göstergelerden biridir. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, MACD Göstergesi Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.



Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!



Fibonacci Düzeltme aracı nedir?

Fibonacci Düzeltme (ya da Fib Düzeltme) aracı, Fibonacci dizisi adındaki sayı dizisine dayanan popüler bir göstergedir. Bu sayılar 13. yüzyılda İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci tarafından belirlenmiştir. 

Fibonacci sayıları artık birçok teknik analiz göstergesinin bir parçasıdır ve Fib Düzeltme seviyeleri en popüler olanlardan biridir. Fibonacci sayılarından alınan oranlar, yüzdeler olarak kullanır. Bu yüzdeler daha sonra bir grafiğe yerleştirilir ve alım satım yapanlar bu sayıları potansiyel destek ve direnç seviyelerini belirlemek için kullanabilir.  

Bu Fibonacci oranları şunlardır:

  • %0

  • %23,6

  • %38,2

  • %61,8

  • %78,6

  • % 100

%50 teknik olarak bir Fibonacci oranı olmasa da birçok kişi bu aracı kullanırken bu yüzdeden de faydalanır. Buna ek olarak, %0-100 aralığının dışındaki Fibonacci oranları da kullanılabilir. En yaygın şekilde kullanılanlardan bazıları %161,8, %261,8 ve %423,6’dır.


Bitcoin grafiğinde Fibonacci seviyeleri.

Bitcoin grafiğinde Fibonacci seviyeleri.


Peki, alım satım yapanlar Fibonacci Düzeltme seviyelerini nasıl kullanabilir? Yüzde oranlarını grafiğe yerleştirmenin altında yatan fikir, ilgi alanlarını belirlemektir. Alım satım yapanlar genellikle grafik üzerindeki önemli iki fiyat noktasını alır ve Fib Düzeltme aracındaki 0 ve 100 değerlerini bu noktalara yerleştirir. Bu iki nokta tarafından belirlenen aralık, potansiyel giriş ve çıkış noktalarını ortaya çıkarabilir ve stop-loss’un nereye yerleştirileceğine yönelik yardımcı olabilir.

Fibonacci Düzeltme aracı farklı birçok alım satım stratejisine uygulanabilecek geniş kullanım alanına sahip bir göstergedir. Konu hakkında daha fazla bilgi için Fibonacci Düzeltme Seviyelerinde Uzmanlaşma Rehberi makalemizi okuyabilirsiniz.


Stokastik RSI (StokRSI) nedir?

Stokastik RSI ya da StokRSI, bir RSI türevidir. RSI’a benzer şekilde başlıca amacı bir varlığın aşırı alımda mı yoksa aşırı satımda mı olduğunu belirlemektir. Fakat RSI’ın aksine, Stok RSI fiyat verisinden değil RSI değerlerinden elde edilir. Grafik araçlarının çoğunda StokRSI değeri 0 ve 1 aralığındadır (ya da 0 ve 100).

StokRSI, aralığının alt ve üst uç noktalarına yakınken daha kullanışlı olma eğilimindedir. Fakat, yüksek hızı ve daha hassas olması nedeniyle yorumlaması zor birçok yanlış sinyal yaratabilir.

StokRSI’ın geleneksel yorumlaması, RSI’ın yorumlamasına benzerdir. 0,8’in üzerinde olduğunda varlığın aşırı alımda olduğu, 0,2’nin altında olduğunda ise varlığın aşırı satımda olduğu düşünülebilir. Fakat bunların alım satımlar için doğrudan giriş ve çıkış sinyalleri olmadığını belirtmek önemlidir. Bu bilgi kesinlikle bir hikaye anlatıyor olsa da, hikayenin başka yönleri de olabilir. Teknik analiz araçlarının diğer piyasa analizi teknikleriyle beraber kullanıldığında daha iyi sonuçlar veriyor olmasının nedeni budur.

StokRSI hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz StokRSI Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Bollinger Bantları (BB) nedir?

Adını John Bollinger’dan alan Bollinger Bantları piyasa oynaklığını ölçer ve genellikle aşırı alım ve aşırı satım koşullarını belirlemek için kullanılır. Bu gösterde üç çizgi ya da “banttan” oluşur – bir SMA (basit hareketli ortalama - ortadaki bant), alt bant ve üst bant. Bu bantlar daha sonra fiyat hareketleriyle birlikte grafiğe yerleştirilir. Ana fikir, oynaklık yükseldikçe ya da azaldıkça bu bantlar arasındaki mesafenin değişerek artacağı ya da azalacağıdır.


Bitcoin grafiğinde Bollinger Bantları.

Bitcoin grafiğinde Bollinger Bantları.


Bollinger Bantlarının genel olarak nasıl yorumlandığından bahsedelim. Fiyat üst banda ne kadar yakınsa, varlık da aşırı alım koşullarına o kadar yakın olabilir. Aynı şekilde, fiyat alt banda ne kadar yakınsa varlık, aşırı satım koşullarına o kadar yakın olabilir. 

Dikkat edilmesi gereken bir nokta fiyatın genellikle bantların aralığında yer alacağı, fakat bazen de bu bantların üzerine çıkabileceği ya da altına düşebileceğidir. Bu hemen alım ya da satım yapmaya yönelik bir sinyal midir? Hayır. Bu durum yalnızca piyasanın orta SMA bandından uzaklaşarak uç koşullara yaklaştığını gösterir.

Alım satım yapanlar Bollinger Bantlarını, Bollinger Bandı Sıkışması olarak da bilinen bir piyasa sıkışmasını tahmin edebilmek için de kullanabilir. Bu sıkışma, bantların birbirine çok yaklaştığı ve fiyatı dar bir aralığa “sıkıştırdığı” bir düşük oynaklık dönemini ifade eder. Bu dar aralıktaki “baskı” büyüdükçe piyasa en nihayetinde bu aralıktan çıkar ve bunu artan bir oynaklık dönemi takip eder. Piyasa yukarıya ya da aşağıya hareket edebileceğinden, sıkışma stratejisinin nötr (ayı ya da boğa olmayan) olduğu kabul edilir. Bollinger Bantlarını, destek ve direnç gibi diğer alım satım araçlarıyla birlikte kullanmak faydalı olabilir.

Bollinger Bantlarını daha iyi anlamak ister miydiniz? Bollinger Bantları Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Hacim Ağırlıklı Ortalama Fiyat (VWAP) nedir?

Daha önce bahsettiğimiz gibi birçok kişi işlem hacminin en önemli gösterge olduğunu düşünür. Peki, hacme dayalı başka göstergeler var mıdır?

Hacim ağırlıklı ortalama fiyat ya da VWAP, hacmin gücünü fiyat hareketleriyle birleştirir. Yani, bir varlığın belirli bir zaman aralığındaki ortalama fiyatının hacim ağırlığına göre hesaplanmasıdır. Böylece bu gösterge, hangi fiyat seviyelerinin en fazla işlem hacmine sahip olduğunu dikkate alarak yalnızca ortalama fiyatı hesaplamaya kıyasla daha kullanışlı hale gelir.

Alım satım yapanlar VWAP’yi nasıl kullanır? VWAP, genellikle piyasanın mevcut genel durumu için bir kıstas olarak kullanılır. Bu bağlamda piyasanın, VWAP çizgisinin üzerinde olduğunda boğa yönünde, VWAP çizgisinin altında olduğunda ise ayı yönünde olduğu düşünülebilir. Bunun, hareketli ortalamaların yorumlanmasına ne kadar benzer olduğunu fark ettiniz mi? Gerçekten de VWAP, hareketli ortalamalarla kıyaslanabilir, en azından kullanım şekli açısından. Bahsettiğimiz gibi aralarındaki başlıca fark ise VWAP’nin işlem hacmini de dikkate almasıdır.

VWAP buna ek olarak, yüksek likidite alanlarını belirlemek için de kullanılabilir. Alım satım yapan birçok kişi fiyatın VWAP çizgisinin üzerine çıkmasını ya da altına düşmesini bir alım satım sinyali olarak kullanır. Fakat, bu kişiler riskleri azaltmak için genellikle stratejilerinde diğer ölçütlerden de faydalanır.

VWAP hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Hacim Ağırlıklı Ortalama Fiyat (VWAP) Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.


Parabolik SAR nedir?

Parabolik SAR bir trendin yönünü ve potansiyel değişimlerini belirlemek için kullanılır. “SAR”, Dur ve Ters Pozisyon Al anlamındadır. Bu da, uzun bir pozisyonun kapatılmasının ve kısa bir pozisyon açılmasının (ya da tam tersi) gerektiği noktayı ifade eder.

Parabolik SAR bir grafikte, fiyatın üstüne ya da altındaki noktalar grubu olarak gözükür. Eğer noktalar fiyatın altındaysa genellikle bunun anlamı fiyatın yükseliş trendinde olduğudur. Bunun aksine, noktalar fiyatın altındaysa bunun anlamı ise fiyatın düşüş trendinde olduğudur. Noktalar fiyatın “öteki tarafına” geçtiğinde bir trend değişimi yaşanır.


Bitcoin grafiğinde Parabolik SAR

Bitcoin grafiğinde Parabolik SAR


Parabolik SAR, piyasa trendinin yönü hakkında içgörü sunabilir. Trend değişim noktalarını belirlemek için de kullanışlıdır. Alım satım yapan bazı kişiler Parabolik SAR göstergesini, takip eden stop-loss’ları için bir temel olarak kullanabilir. Bu özel emir türü piyasayla birlikte hareket eder ve yatırımcıların güçlü bir yükseliş trendi süresince karlarını koruyabilmesini sağlar.

Parabolik SAR, güçlü piyasa trendlerinde en yüksek başarıyı gösterir. Konsolidasyon dönemlerinde ise potansiyel trend değişimlerine yönelik birçok yanlış sinyal verebilir. Parabolik SAR göstergesinin nasıl kullanıldığını öğrenmek ister misiniz? Parabolik SAR Göstergesi İçin Kısa Bir Rehber makalemizi okuyabilirsiniz.


Ichimoku Bulutu nedir?

Ichimoku Bulutu, birçok göstergeyi tek bir grafikte bir araya getiren bir teknik analiz göstergesidir. Bahsettiğimiz göstergeler arasında Ichimoku kesinlikle en karmaşık olanlardan biridir. İlk bakışta formüllerini ve çalışma mekanizmalarını anlamak zor olabilir. Fakat uygulamada, Ichimoku Bulutu gözüktüğü kadar zor değildir ve birçok kişi bu göstergeyi çok belirgin ve net alım satım sinyalleri yarattığı için kullanır. 

Bahsettiğimiz gibi Ichimoku Bulutu yalnızca bir gösterge değil bir gösterge grubudur. Piyasa momentumu, destek ve direnç noktaları ve trendin yönü hakkında içgörüler sunar. Bunu beş ortalamayı hesaplayarak ve bunları grafik üzerinde çizerek başarır. Ayrıca bu ortalamalardan, potansiyel destek ve direnç noktalarını öngören bir “bulut” oluşturur.

Tüm ortalamalar önemli bir rol oynasa da bulutun kendisi göstergenin anahtar parçasıdır. Fiyat, bulutun üzerindeyse genellikle piyasanın bir yükseliş trendinde olduğu düşünülür. Bunun aksine fiyat bulutun altındaysa, bu durumda bir düşüş trendinin olduğu kabul edilebilir.


Ichimoku Bulutu, Bitcoin grafiğinde önce destek sonra direnç olarak hareket ediyor.

Ichimoku Bulutu, Bitcoin grafiğinde önce destek sonra direnç olarak hareket ediyor.


Ichimoku Bulutu, diğer alım satım sinyallerini de güçlendirebilir.

Ichimoku Bulutu kullanmada uzmanlaşmak zordur, fakat nasıl çalıştığı bir kez anlaşıldığında bu gösterge harika sonuçlar ortaya koyabilir. Konu hakkında daha fazla bilgi için Ichimoku Bulutu Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz.





6. Bölüm – Kripto Para Alım Satım İpuçları


İçerik


Kripto para alıp satmaya nasıl başlayabilirim?

Alım satım yapmaya başlamaya karar verdiyseniz, dikkate almanız gereken bazı noktalar vardır.

İlk olarak, tabii ki alım satım yapmak için bir sermayeye ihtiyacınız olacaktır. Eğer birikiminiz yoksa ve kaybetmeyi göze alamayacağınız tutarlarla alım satıma başlarsanız, bunun hayatınız üzerinde çok ciddi etkileri olabilir. Alım satım yapmak hiç kolay değildir ve yeni başlayanların büyük çoğunluğu para kaybeder. Alım satım yapmak için kenara koyduğunuz parayı hızlı bir şekilde kaybedebileceğinizi ve kayıplarınızı hiçbir zaman kurtaramayabileceğinizi hesaba katmalısınız. Deneme amaçlı ufak miktarlarla başlamanızın tavsiye edilmesinin nedeni budur.

Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da genel alım satım stratejinizdir. Finansal piyasalar söz konusu olduğunda para kazanılabilecek çok sayıda alternatif piyasa bulunur. Bu girişim için ayırabileceğiniz zamana ve harcayabileceğiniz çabaya göre finansal hedeflerinize ulaşmak için pek çok farklı stratejiden birini seçebilirsiniz.

Son olarak ek bir nokta daha vardır. Alım satım yapan birçok kişi, alım satım yapmak tek gelir kaynakları olmadığında en iyi performansı gösterir. Günlük geçiminizin alım satıma bağlı olmaması durumunda duygusal yükü kaldırmak daha kolay hale gelir. Duyguları aradan çıkarmak alım satım yapan başarılı kişilerin temel özelliklerinden biridir ve geçiminiz söz konusu olduğunda bunu başarmak çok daha zor bir hal alır. Bu yüzden özellikle yeni başladığınız dönemlerde, alım satımı ya da yatırımı bir yan iş kolu gibi düşünebilirsiniz. Öğrenme ve pratik amacıyla ufak rakamlarla başlamayı unutmayın. Bunun yanında kripto paralarla pasif gelir yaratma yollarını da inceleyebilirsiniz.

Alım satım ve teknik analiz konularında sakınmanız gereken basit hatalarla ilgili daha fazla bilgi için Teknik Analizde (TA) Yapılan 7 Yaygın Hata makalemizi okuyabilirsiniz.


Binance üzerinde nasıl kripto para alıp satabilirim?

Kripto para alım satım dünyasına katılmaya karar verirseniz ne yapmanız gerekir?

İlk olarak itibari paranızı kripto paraya çevirmeniz gerekir. Bunu yapmanın en kolay yolu, size birçok seçenek sunacak olan Binance’teki Kripto Al sayfasıdır. Banka ve kredi kartlarınızı kullanarak, P2P borsasında banka hesabınızı kullanarak ve Simplex, Paxful ya da Koinax gibi üçüncü taraf çözümleri kullanarak kripto satın alabilirsiniz. Satın alma işlemi tamamlandığında yeni finansal sistemin bir parçası olacaksınız!

Artık kripto paranız olduğuna göre, çok sayıda potansiyel seçeneğe sahipsiniz. Doğrudan Binance spot borsasına giderek coin alıp satabilirsiniz. Alım satıma yönelik daha önceden deneyiminiz varsa, Binance marjin alım satım platformunu ya da Binance Vadeli İşlemler’i inceleyebilirsiniz. Bunların yanı sıra, staking, Binance Birikimler’de varlıklarınızı borç vermek, Binance madencilik havuzuna katılmak ve diğer birçok pasif gelir seçeneğinden birini de tercih edebilirsiniz.

Şu ana kadar bahsedilenlerin tamamı Binance gibi merkezi bir borsaya yönelikti. Bunlar kriptolarınızı yatırdığınız ve finansal faaliyetlerinizi borsanın iç sistemleri üzerinde yaptığınız borsalardır. Fakat, blockchain teknolojisinin büyüsü sayesinde merkeziyetsiz borsalar (DEX) adında başka seçenekler de bulunur. Bu borsalarda kriptolarınız hiçbir zaman kripto para cüzdanınızdan ayrılmaz ve fonlarınızın tam vesayeti daima sizde olur. Ayrıca donanım cüzdanınızı da bağlayabilir ve doğrudan bu cüzdan üzerinden alım satım yapabilirsiniz.

Merkezi borsalar kripto para dünyasında baskın durumdadır. Fakat, alım satım yapan birçok kişi ve blockchain sever, gelecekte işlem hacminin önemli bir bölümünün DEX’ler üzerinde yer alacağına inanır. Hemen şimdi Binance DEX’i ziyaret edebilir ve bu deneyimi kendiniz yaşayabilirsiniz!


Alım satım günlüğü nedir ve neden bir günlük kullanmam gereklidir?

Alım satım günlüğü alım satım faaliyetlerinizi kaydettiğiniz bir defterdir. Siz de bir günlük tutmalı mısınız? Muhtemelen! Basit bir Excel dosyası kullanabilir ya da buna özel bir hizmete üye olabilirsiniz.

Özellikle daha aktif alım satımlar söz konusu olduğunda, bazı kişiler istikrarlı bir şekilde kar elde edebilmek için işlem günlüğü tutmanın çok önemli olduğunu düşünür. En nihayetinde eğer alım satım faaliyetlerinizi kaydetmezseniz güçlü ve zayıf yanlarınızı nasıl belirleyebilirsiniz ki? Bir işlem günlüğü olmadan performansınıza dair net bir fikriniz olamaz.

Bunun yanında, bazı yanlılıkların (bias) alım satım kararlarınızda önemli bir rol oynayabileceğini ve bir işlem günlüğünün bunları azaltmaya yardımcı olabileceğini aklınızda tutmalısınız. Nasıl mı? Şöyle ki, veriler her şeyi net bir şekilde ortaya koyar. Alım satım performansınız en nihayetinde rakamlara indirgenir ve bir konuda hata yapıyorsanız bu durum performansınıza yansır. Dikkatli bir şekilde bir işlem günlüğü tutarsanız, hangi stratejilerin en iyi sonuç verdiğini de görmüş olursunuz.


Alım satımlarda pozisyon büyüklüğümü nasıl hesaplayabilirim?

Alım satımın en önemli yanlarından biri risk yönetimidir. Hatta alım satım yapan bazı kişiler bunun en önemli şey olduğunu iddia eder. Bu nedenle pozisyonlarınızın büyüklüğünü standart bir formülle belirlemeniz son derece önemlidir. Hesaplama şu şekilde yapılır. 

İlk olarak her bir alım satım işleminde hesabınızın ne kadarını riske etmeye istekli olduğunuzu belirlemeniz gerekir. Örneğin %1 diyelim. Bu, hesabınızın %1’i ile pozisyona girdiğiniz anlamına mı gelir? Hayır, eğer stop loss’unuz aktive olursa hesabınızın %1’inden fazlasını kaybetmeyeceğiniz anlamına gelir.

Bu oran çok küçük gözükebilir ama bunu yapmanız kaçınılmaz birkaç kötü işlemin tüm hesabınızı tüketmesine engel olur. Bunun ardından yapmanız gereken stop loss’u nereye koyacağınızı belirlemektir. Bunu her bir alım satım işlemi için, alım satım fikrinin özelliklerine göre belirleyebilirsiniz. Diyelim, stop loss’unuzu giriş fiyatınızın %5 altına koymaya karar verdiniz. Bu durumda stop loss çalıştığında giriş fiyatınızın %5 altından çıkmış ve toplam hesabınızın tam olarak %1’ini kaybetmiş olursunuz.

Diyelim ki hesabınızın büyüklüğü 1000 USDT. Her işlemde bunun %1’i kadar risk alıyoruz. Stop loss’umuz giriş fiyatımızın %5’i. Bu durumda pozisyon büyüklüğümüz ne kadar olmalıdır? 

1000*0,01/0,05=200

Eğer hesap büyüklüğümüzün %1’i olan 10 USDT’yi kaybetmeyi göze alıyorsak, 200 USDT’lik bir pozisyona girmeliyiz.

Bu süreç başta uzun gibi gelebilir ancak riski doğru yönetebilmek için gereklidir. İyi haber ise sadece bu konuya özel bir makalemizin olması: Alım Satımlarda Pozisyon Büyüklüğü Nasıl Hesaplanır?


Hangi çevrimiçi alım satım yazılımlarını kullanmalıyım?

Grafik analizleri, teknik analistlerin alım satım alet çantasının en temel parçasıdır. Peki grafik analizi yapmanın en iyi yolu nedir? Binance’in TradingView grafikleriyle entegrasyonu sayesinde analizlerinizi hem web sitesi hem de mobil uygulama platformu üzerinde yapabilirsiniz. Bunun yanında bir TradingView hesabı açarak Binance’teki tüm piyasaları buradan da takip edebilirsiniz.

Piyasada, her biri farklı avantajlar sunan çok sayıda başka grafik yazılımı vardır. Fakat genellikle bunlar için aylık bir üyelik bedeli ödemeniz gerekir. Kripto alım satımına odaklananlardan bazıları arasında Coinigy, TradingLite, Exocharts ve Tensorcharts sayılabilir.


Alım satım için ücretli bir gruba katılmalı mıyım?

Büyük ölçüde hayır. Alım satımla ilgili birçok bilgiye ücretsiz ulaşabilirsiniz, neden bundan faydalanmayasınız? Ayrıca kendi başınıza alım satım pratiği yapmanız da oldukça faydalıdır, böylece hatalarınızdan dersler çıkarabilir ve hem size hem alım satım stilinize neyin en uygun olduğunu belirleyebilirsiniz.

Paralı bir gruba katılmak geçerli bir öğrenme aracı olabilir, fakat dolandırıcılıklar ve sahte reklamlara karşı dikkatli olmanız gerekir. En nihayetinde paralı bir gruba üye kazanmak için alım satım sonuçlarını değiştirmek oldukça kolaydır.

Bunun yanında alım satımlarda başarılı bir kişinin neden paralı bir grup başlattığını da düşünmek gerekir. Elbette bir miktar yan gelir elde etmek iyidir ancak zaten çok iyi kazanıyorlarsa neden yüksek üyelik bedelleri talep etsinler?

Bununla birlikte, başarılı isimlerden bazıları özel piyasa verileri gibi ek hizmetler içeren yüksek kalitede, üyelik bazlı topluluklara sahiptir. Paralı grupların büyük çoğunluğu alım satıma yeni başlayanlardan faydalanmaya çalıştığı için paranızı kime verdiğiniz konusunda ekstra dikkatli olmanız gerekir.


Şişir ve boşalt (pump and dump) nedir?

Şişir ve boşalt (pump ve dump), bir varlığın fiyatını yalan bilgiyle yükselten bir düzendir. Fiyat önemli ölçüde yükseldiğinde (“şiştiğinde”) failler ucuza aldıkları çantalarını çok daha yüksek bir fiyattan satar (“boşalt”).


Tipik bir şişir ve boşalt fiyat eğrisi.

Tipik bir şişir ve boşalt fiyat eğrisi.


Şişir ve boşalt düzenler kripto para piyasalarında oldukça yaygındır, özellikle de boğa piyasası dönemlerinde. Böyle zamanlarda, çok sayıda deneyimsiz yatırımcı piyasaya giriş yapar ve bu kişiler üzerinden çıkar sağlamak kolaydır. Bu tür dolandırıcılık, düşük likiditeye sahip olmaları nedeniyle fiyatları hızlı bir şekilde yükseltilebilen piyasa değeri düşük kripto paralarda en yaygın şekilde görülür.

Şişir ve boşalt düzenler, çoğu zaman özel “şişir ve boşalt grupları” tarafından yönetilir. Bu gruplar katılımcılara genellikle bir üyelik ücreti karşılığında kolay kazançlar vaadinde bulunur. Fakat, aslında çoğu zaman olan şey, halihazırda pozisyon almış daha da ufak bir grubun bu katılımcılar üzerinden fayda sağlamasıdır.

Geleneksel piyasalarda, şişir ve boşalt düzenler yürüttükleri için suçlu bulunan kişiler oldukça yüksek cezalara çarptırılır.



Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!



Kripto para airdrop'ları için kayıt olmalı mıyım?

Olabilir, ama ekstra dikkatli olun! Airdrop’lar kripto paraları geniş bir kitleye yaymaya yönelik yeni bir yoldur. Airdrop, bir kripto paranın bu parayı tutan birkaç kişinin elinde merkezi hale gelmesini engellemek için harika bir yöntemdir. Kripto parayı tutan geniş bir kitle olması sağlıklı, merkeziyetsiz bir ağ için çok önemlidir.

Ancak bedava yemek olmaz. Çok şanslıysanız belki bazen olabilir! Fakat genellikle, airdrop düzenleyenler sizden bir fayda sağlamaya çalışır ya da karşılığında sizden bir şey ister.

Ne isteyebilirler? Bir airdrop karşılığında en sık istenen “varlık” kişisel bilgilerinizdir. Peki kişisel bilgileriniz 10-50 dolar edecek oldukça spekülatif bir kripto paraya değer midir? Bu kararı ancak siz verebilirsiniz, fakat gizliliğinizi ve kişisel bilgilerinizi riske atmadan bir miktar yan gelir elde etmenin daha iyi yolları olabilir. Bu nedenle kripto para airdrop’larına kayıt olmadan önce çok dikkatli olmanız gerekir.


Son düşünceler

Birçok konudan bahsettik değil mi? Kripto para alım satımına başlamak, öğrenecek birçok kavram olması nedeniyle zorlayıcı bir süreç olabilir. Umarız bu rehber sizlere kripto para alım satımı konusunda kendinizi biraz daha rahat hissetmenize yardımcı olmuştur.

Ancak her zaman öğrenecek daha çok şey var! Bu nedenle sadece kripto paralara özel bir soru cevap platformu oluşturduk: Academy’ye Sor. Kripto para alım satımı, blockchain teknolojisi, kriptografi ve diğer ilgili konularda başka sorularınız varsa sormaktan çekinmeyin, topluluk da size yanıt versin! Academy’ye Sor da görüşmek üzere.

Gönderiler Paylaşın
Hesap oluşturun
Hemen bir Binance hesabı oluşturarak bilgilerinizi uygulamaya dökün.