İçerik
Portföyünüz ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun
risk yönetimini uygun şekilde yapmanız gereklidir. Aksi takdirde hesap bakiyenizi kısa süre içinde kaybedebilir ve ciddi kayıplarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Kaydedilmesi haftalar hatta aylar süren ilerlemeler kötü yönetilen tek bir alım satımla silinebilir.
Alım satım ya da yatırım yaparken en temel hedef duygusal kararlar almaktan kaçınmaktır. Duygular,
finansal riskler konusunda büyük bir rol oynar. Alım satım ve yatırım kararlarınızı etkilememesi için duygularınızı kontrol altında tutmanız gerekir. Bu nedenle, yatırımlarınız ya da alım satımlarınız sırasında takip edebileceğiniz kurallar belirlemeniz faydalı olacaktır.
Bu kurallara sizin alım satım sisteminiz diyelim. Bu sistemin amacı riskleri yönetmek ama eşit derecede önemli olarak gereksiz kararları ortadan kaldırmaktır. Bu sayede alım satım sisteminiz zamanı geldiğinde aceleci ve dürtüsel kararlar almanızı engelleyecektir.
Bu sistemleri kurarken birkaç noktayı göz önünde bulundurmanız gerekir. Yatırım ufkunuz nedir? Risk toleransınız nedir? Ne kadar sermayeyi riske atabilirsiniz? Daha birçok soru sıralayabiliriz ama bu makalede bir konu üzerine odaklanacağız: bir alım satım işlemi için pozisyonlarınızın büyüklüğünü nasıl belirleyebileceğiniz.
Bunu yapabilmek için öncelikle alım satım hesabınızın ne kadar büyük olduğunu ve bunun ne kadarını tek bir alım satım için riske etmek istediğinizi belirlemeliyiz.
Bu adım oldukça kolay ve hatta gereksiz gözükse de önemli bir değerlendirmedir. Özellikle yeni başlıyorsanız, portföyünüzün belirli kısımlarını farklı stratejiler arasında
dağıtmanıza yardımcı olacaktır. Böylece farklı stratejilerle kaydettiğiniz gelişmeleri daha doğru şekilde takip edebilir ve çok fazla riske giriyor olma ihtimalini düşürürsünüz.
Örneğin,
Bitcoin'de gelecek olduğuna inandığınızı ve bir
donanım cüzdanında tuttuğunuz uzun vadeli bir yatırıma sahip olduğunuzu varsayalım. Bunu alım satım sermayeniz olarak görmemeniz muhtemelen daha doğru olacaktır.
Bu yaklaşımla hesap büyüklüğü, belirli bir alım satım stratejisine ayırabileceğiniz kullanılabilir durumdaki sermayeye bakarak kolayca belirlenebilir.
İkinci adım hesap riskinizi belirlemektir. Bunun için kullanılabilir bakiyenizin yüzde kaçını tek bir alım satım için riske atmak istediğinize karar vermeniz gerekir.
%2 kuralı
Geleneksel finans dünyasında %2 kuralı adlı bir yatırım stratejisi vardır. Bu kurala göre yatırımcı, hesabının %2'sinden fazlasını tek bir alım satımla riske atmamalıdır. Bunun ne anlama geldiğini daha ayrıntılı inceleyeceğiz ama önce bu kuralı daha
oynak kripto para piyasalarına uygun şekilde ayarlayalım.
%2 kuralı tipik olarak yalnızca az sayıda, uzun vadeli pozisyonlara girmeyi içeren yatırım stilleri için uygun bir stratejidir. Ayrıca genel olarak
kripto paralardan daha az oynaklık gösteren araçlar için düzenlenmiştir. Daha aktif şekilde alım satım yapıyorsanız ve özellikle de yeni başlıyorsanız bundan daha da temkinli olmak hayat kurtarıcı olabilir. Bu durumda kuralı
%1 kuralı olarak değiştirelim.
Kural, hesabınızın %1'inden fazlasını tek bir alım satımla riske atmamanız gerektiğini söyler. Peki bu, işlemlerinizi kullanılabilir sermayenizin yalnızca %1'i ile gerçekleştirebileceğiniz anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır! Yalnızca alım satıma yönelik kararınız yanlışsa ve
stop-loss'unuz (zarar durdurma emri) tetiklenirse, hesabınızın sadece %1'ini kaybedeceğiniz anlamına gelir.
Şu ana kadar hesap büyüklüğünüzü ve hesap riskinizi belirledik. Peki tek bir alım satım için pozisyon büyüklüğü nasıl belirleyebiliriz?
Alım satım fikrimizin hangi noktada geçersiz olduğuna bakarız.
Bu çok önemli bir değerlendirmedir ve neredeyse tüm stratejilere uygulanabilir. Alım satımlar ve yatırımlar söz konusu olduğunda kayıplar her zaman oyunun bir parçası olacaktır. Aslında kayıpların yaşanacağı kesindir. Bunlar olasılık oyunlarıdır ve en iyi yatırımcılar bile her zaman haklı çıkmaz. Aslında bazı yatırımcılar haklı olduklarından daha fazla haksız çıkar ama yine de kar elde edebilir. Bu nasıl mümkün olabilir? Tamamen,
risk yönetimini doğru yapmak, bir alım satım stratejisine sahip olmak ve bu stratejiye bağlı kalmakla mümkün olabilir.
Bu nedenle her alım satım fikrinin geçersiz hale geldiği bir nokta vardır. Bu nokta
“ilk yatırım fikrim yanlıştı ve daha fazla kayba uğramamak için bu pozisyondan çıkmalıyım” dediğimiz aşamadır. Uygulamaya koyma açısından bu bizim
stop-loss emrimizi koyduğumuz yerdir.
Bu noktanın belirlenmesi tamamen bireysel alım satım stratejisine ve duruma özel koşullara bağlıdır. Geçersiz olma noktası,
destek ya da
direnç alanları gibi
teknik parametrelere dayalı olabilir. Ayrıca
indikatörlere, piyasa yapısındaki bir kırılmaya ya da tamamen başka bir şeye bağlı olabilir.
Stop-loss'u belirlemek için herkese uygun tek bir yaklaşım yoktur. Alım satım tarzınıza en uygun stratejiye kendi adınıza karar vermeniz ve geçersiz olma noktasını buna bağlı olarak belirlemeniz gerekir.
Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!
Artık pozisyon büyüklüğünü hesaplayabilmek için gerekli tüm öğelere sahibiz. 5.000 USD'lik bir hesabımız olduğunu varsayalım. Tek bir alım satımda %1'den fazlasını riske atmayacağımıza karar verdik. Bu da tek bir alım satımda 50 USD'den fazla kaybedemeyeceğimiz anlamına gelir.
Piyasa analizini yaptık ve alım satım fikrimizin başlangıçtaki giriş noktamızın %5'inde geçersiz hale geldiğini belirledik diyelim. Uygulamada, piyasa eğer beklentimizin aksi yönünde %5 hareket ederse alım satımdan çıkacak ve 50 USD zarara uğrayacağız. Diğer bir deyişle pozisyonumuzun %5'i hesabımızın %1'i olacak.
- Hesap büyüklüğü – 5.000 USD
- Hesap riski – %1
- Geçersiz olma noktası (stop-loss'a mesafe) – %5
Pozisyon büyüklüğü şu formülle hesaplanır:
pozisyon büyüklüğü = hesap büyüklüğü x hesap riski / geçersiz olma noktası
pozisyon büyüklüğü = 5000 USD x 0,01 / 0,05
1.000 USD = 5.000 USD x 0,01 / 0,05
Bu alım satım için pozisyon büyüklüğü 1.000 USD olacaktır. Bu stratejiyi takip ederek ve geçersiz olma noktasında çıkış yaparak çok daha büyük potansiyel kayıpları engelleyebilirsiniz. Bu modeli doğru şekilde uygulamaya koymak için ödeyeceğiniz işlem ücretlerini de dikkate almanız gerekir. Ayrıca, özellikle düşük
likiditeye sahip bir aracı alıp satıyorsanız potansiyel fiyat kaymalarını da değerlendirmeniz gereklidir.
Bunun nasıl çalışacağını göstermek için geçersiz olma noktamızı %10'a çıkaralım ve diğer her şey aynı kalsın.
pozisyon büyüklüğü = 5.000 USD x 0,01 / 0,1
500 USD = 5.000 USD x 0,01 / 0,1
Artık
stop-loss'umuz giriş noktamızdan iki kat uzakta. Bu durumda, USD bazında aynı riski almak istiyorsak sahip olabileceğimiz pozisyon büyüklüğü ilk örneğin yarısı kadar olabilir.
Pozisyon büyüklüğünü hesaplamak gelişigüzel bir stratejiye dayanmaz. Alım satıma girmeden
önce hesap
riskini belirlemeyi ve alım satım fikrinin hangi noktada geçersiz olacağını incelemeyi gerektirir.
Bu stratejinin bir diğer önemli boyutu da uygulamadır. Pozisyon büyüklüğünü ve geçersiz olma noktasını belirlediğinizde alım satım sürecinde bunları değiştirmemeniz gerekir.
Risk yönetimi prensiplerini öğrenmenin en iyi yolu pratik yapmaktır.
Binance'e gidebilir ve yeni bilgilerinizi test edebilirsiniz!