Yeni Başlayanlar İçin Menkul Kıymet Tokenları
Ana sayfa
Makaleler
Yeni Başlayanlar İçin Menkul Kıymet Tokenları

Yeni Başlayanlar İçin Menkul Kıymet Tokenları

Başlangıç Seviyesi
Yayınlanma: Apr 20, 2020Güncellenme: Dec 2, 2021
6m

Giriş

Menkul kıymet, değer taşıyan ve alınıp satılabilen bir finansal araçtır. Bu tanıma göre, bugün gördüğümüz araçların çoğu (hisse senetleri, bonolar, opsiyonlar) menkul kıymet olarak kabul edilebilir.

Yasal bağlamda, tanım çok daha dardır ve yetki alanları arasında farklılık gösterebilir. Bir aracın belirli bir ülkenin kriterlerine göre bir menkul kıymet olarak kabul edilmesi durumunda bu araç ağır bir düzenleyici denetime tabi olur.

Bu makalede blockchain teknolojisinin, uzun zamandır faaliyet gösteren finansal piyasaları menkul kıymet tokenlarıyla nasıl destekleyebileceğinden bahsedeceğiz.


Menkul kıymet tokenı nedir?

Menkul kıymet tokenı, dış kuruluşlarda veya varlıklarda bir hisseyi temsil eden ve blockchain üzerinde çıkarılan bir tokendır. Bunlar, şirketler ya da hükümetler gibi birimler tarafından çıkarılabilir ve emsalleriyle (hisse senetleri, bonolar vb.) aynı amaca hizmet eder.


Menkul kıymet tokenları neden kullanılır?

Örnek vermek gerekirse, bir şirketin hisse senetlerini tokenlaştırılmış bir şekilde yatırımcılara dağıtmak istediğini varsayalım. Bu tokenlar, hisse senetlerinden beklenebilecek tüm faydaları, örneğin oy hakkı ve temettüleri sunacak şekilde tasarlanabilir.

Bu yaklaşımın birçok avantajı vardır. Kripto paralar ve diğer token türleri gibi menkul kıymet tokenları da üzerinde çıkarıldıkları blockchainin özelliklerinden faydalanır. Bu özellikler arasında şeffaflık, hızlı uzlaşı, hizmet kesintisi olmaması ve bölünebilirlik yer alır.

Şeffaflık

Herkese açık bir kayıt defteri üzerinde katılımcıların kimlikleri gizlidir fakat diğer her şey denetlenebilir konumdadır. Herkes, tokenları yöneten akıllı kontratları görüntülemekte ya da token çıkarma işlemlerini ve bakiyeleri takip etmekte özgürdür.

Hızlı uzlaşı

Ödeme ve uzlaşı, varlıkların devri söz konusu olduğunda uzun zamandır bir darboğaz olarak görülür. Alım satımlar neredeyse anında yapılabilirken, mülkiyeti yeniden atamak genellikle zaman alır. Blockchain üzerinde bu süreç otomatiktir ve dakikalar içinde tamamlanabilir.

Çalışma süresi

Mevcut finansal piyasaların çalışma süreleri sınırlıdır. Hafta içlerinde belirli sürelerle hizmet verir ve hafta sonları hizmet vermezler. Dijital varlık piyasaları ise yılın her günü 24 saat aktiftir.

Bölünebilirlik

Sanat, gayrimenkul ve diğer yüksek değerli varlıklar tokenlaştırıldıklarında, diğer koşullar altında yatırım yapamayacak yatırımcılara açık hale gelebilir. Örneğin, 5 milyon dolar değerinde bir tablo, her biri 1.000 dolar değerinde 5.000 parçaya bölünebilir. Böylece erişilebilirlik önemli ölçüde artarken yatırımların daha parçalı hale gelmesi mümkün olur.

Bununla birlikte, bazı menkul kıymet tokenlarının bölünebilirlik konusunda bir sınırı olabileceğini belirtmek gerekir. Bazı durumlarda oylama veya temettü hakları özkaynak hissesine dahil olarak verilirse, bu hakların uygulamaya konması amacına yönelik token bölünebilirliği konusunda bir sınır olabilir.


Menkul kıymet tokenlarının ve hizmet tokenlarının farkı nedir?

Menkul kıymet tokenları ve hizmet tokenları birçok benzerlik taşır. Teknik olarak, iki grubun sunduğu özellikler birebir aynıdır. Akıllı kontratlarla yönetilirler, blockchain adreslerine gönderilebilirler, borsalarda ya da eşler arası işlemlerle alınıp satılabilirler.
Farklarının başlıca kaynağı ise temellerinde yatan ekonomiler ve düzenlemelerdir. İlk Coin Arzları (ICO'lar) ya da İlk Borsa Arzları (IEO'lar) ile çıkarılabilirler, böylece startup'lar ya da faaliyet göstermekte olan projeler ekosistemlerini geliştirmek için topluluk destekli fon toplama yapabilir.

Kullanıcılar fon katkısı yaparak, projenin ağına katılımı (hemen veya gelecekte) mümkün kılan bu dijital tokenlardan alır. Tokenlar sahiplerine oy hakkı verebilir ya da ürünlere veya hizmetlere erişmek için protokole özgü bir para birimi olarak hizmet edebilir.

Hizmet tokenları dahili olarak değerli değildir. Bir proje başarılı olabilirse, yatırımcılar bazı geleneksel menkul kıymetlerdeki gibi karın bir kısmına sahip olmaya hak kazanmaz. Tokenların rolünü sadakat puanlarına benzetebiliriz. Ürün almak (ya da satmak) için kullanılabilirler ancak bunları dağıtan işletmeden herhangi bir pay sunmazlar.

Sonuç olarak, değerleri genellikle spekülasyon ile belirlenir. Birçok yatırımcı, ekosistem geliştikçe bunun fiyatlara yansıyacağı umuduyla token satın alır. Proje başarısız olursa, token tutanlara yönelik çok az koruma söz konusudur.

Menkul kıymet tokenları, hizmet tokenlarına benzer şekilde çıkarılır ama dağıtımlarına Menkul Kıymet Token Arzları (STO) adı verilir. Fakat yatırım açısından bakıldığında, bu iki token türü çok farklı araçları temsil eder.

Bir blockchain üzerinde çıkarılsalar da, menkul kıymet tokenları hala menkul kıymettir. Bu nedenle, yatırımcıları korumak ve sahtekarlığı önlemek için ciddi yasal düzenlemelere tabidir. Bu açıdan bir STO, ICO'dan çok IPO (halka arz) ile benzerlik gösterir.

Genellikle yatırımcılar bir menkul kıymet tokenı satın aldığında, hisse senedi, bono ya da türev satın almış olur. Tokenları etkin bir şekilde yatırım sözleşmeleri olarak hizmet eder ve zincir dışı varlıklar üzerinde mülkiyet haklarını garanti eder.


Bir tokenı menkul kıymet yapan nedir?

Günümüzde blockchain sektörü yasal anlamda çok ihtiyaç duyulan netliğe henüz sahip değildir. Dünyanın farklı yerlerindeki düzenleyiciler hızla gelişmekte olan yeni finansal teknolojileri yakalamaya çalışmaktadır. Token çıkarıcılarının hizmet tokenı çıkardıklarını düşündüğü fakat daha sonra Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından bu tokenların menkul kıymet tokenı olarak belirlendiği durumlar yaşanmıştır.

Bir işlemin ‘yatırım sözleşmesi’ olup olmadığını belirlemeye yönelik en ünlü ölçüt muhtemelen Howey Testi'dir. Bu test kısaca, ortak bir girişime yatırım yapan bir kişinin, müteşebbisin (veya üçüncü bir partinin) çabaları sonucunda kar elde etmeyi bekleyip beklemediğini belirlemeye çalışır.

Test, blockchain teknolojisinin ortaya çıkmasından çok önce ABD mahkemeleri tarafından yaratılmıştır. Bu nedenle testi çok sayıda yeni tokena uygulamak zordur. Bununla birlikte halen dijital varlıkları sınıflandırmaya çalışan düzenleyiciler için popüler bir araç olmayı sürdürür.

Her ülke, yetki alanı elbette farklı bir çerçeve benimseyecektir, ancak çoğu benzer bir mantığı takip eder.


Menkul kıymet tokenları ve programlanabilir finans

Günümüzde piyasaların büyüklüğü göz önüne alındığında, tokenlaştırma geleneksel finans dünyasını kökten değiştirebilir. Alandaki yatırımcılar ve kurumlar, finansal araçlara tamamen dijital bir yaklaşımdan büyük fayda sağlayacaktır.

Yıllar boyunca, merkezi veritabanlarının ekosistemi büyük uyuşmazlıklar yaratmıştır. Kurumlar, kendi sistemleriyle uyumlu olmayan harici verileri idare edebilmek için idari süreçlere kaynak ayırmalıdır. Sektör genelinde standardizasyonun olmaması işletmelerin maliyetini artırır ve uzlaşıları önemli ölçüde geciktirir.

Blockchain, herhangi bir kullanıcının ya da işletmenin kolayca etkileşimde bulunabileceği paylaşımlı bir veritabanıdır. Daha önceden kurumların sunucuları tarafından idare edilen işlevler artık endüstrinin geri kalanı tarafından kullanılan bir kayıt defteri ile yönetilebilir. Tokenlaştırılan menkul kıymetler, hızlı uzlaşı süreleri ve küresel uyumluluk sağlayan birlikte çalışabilir bir ağa bağlanabilir.

Bu aşamadan sonra otomasyon, normalde zaman alacak süreçleri idare edebilir. Örneğin, KYC/AML uyumluluğu, yatırımları belirli bir süre için kilitleme ve diğer birçok fonksiyon blockchain üzerinde çalışan kodlarla yönetilebilir.
Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Blockchain Teknolojisi Bankacılık Sektörünü Nasıl Etkileyecek? makalemizi okuyabilirsiniz.


Son fikirler

Menkul kıymet tokenları finans sektörü için mantıklı bir ilerleme olarak görünmektedir. Bu tokenlar blockchain teknolojisini kullanmalarına rağmen, kripto paralara ve hatta diğer tokenlera kıyasla geleneksel menkul kıymetlere daha fazla benzerlik gösterir.

Fakat yine de yasal düzenleme cephesinde yapılması gereken bazı işler vardır. Dünyanın her yerine kolayca transfer edilebilen varlıklar söz konusu olduğunda yetkililer, token çıkarma süreçlerini ve token akışlarını etkin bir şekilde düzenlemenin yollarını bulmalıdır. Bazı kişiler, bu süreçlerin de belirli kurallara göre kodlanmış akıllı kontratlarla otomatikleştirilebileceğini düşünür. Ravencoin, Liquid ve Polymath gibi projeler halihazırda menkul kıymet tokenlarının çıkarılmasını kolaylaştırmaktadır.

Menkul kıymet tokenları vaatlerini yerine getirebilirse, finansal kurumların operasyonları önemli ölçüde kolaylaştırılabilir. Zamanla, geleneksel araçların yerine blockchain tabanlı tokenların kullanılması, geleneksel piyasalarla ve kripto para piyasalarının birleştirilmesini başarılı bir şekilde destekleyebilir.