İçerik
Staking'in ne olduğunu daha iyi anlamak için öncelikle
Proof of Stake'in (PoS) nasıl çalıştığını bilmeniz gerekir. PoS, blockchainlerin kabul edilir seviyede merkeziyetsizliğini korurken enerji bakımından daha verimli şekilde çalışmasına imkan tanıyan (en azından teoride) bir
mutabakat algoritmasıdır. Haydi PoS'in ne olduğunu ve staking'in nasıl çalıştığını daha ayrıntılı şekilde inceleyelim.
Bitcoin'in nasıl çalıştığını biliyorsanız muhtemelen
Proof of Work'e (PoW) de aşinasınızdır. PoW, işlemlerin bloklar halinde bir araya getirilmesini mümkün kılan mekanizmadır. Daha sonra bu bloklar birbirlerine bağlanarak
blockchaini meydana getirir. Daha da detayda ise
madenciler karmaşık bir matematik bulmacasını çözmek için rekabet eder ve bulmacayı ilk çözen blockchaine bir sonraki
bloğu ekleme hakkını elde der.
Proof of Work, merkeziyetsiz şekilde
mutabakata ulaşmada çok güçlü bir mekanizma olduğunu kanıtlamıştır. Sorun, çok fazla yapay hesaplama gerektirmesidir. Madencilerin çözmek için rekabet ettiği bulmaca, ağı güvende tutmaktan başka bir amaca hizmet etmez. Bunun kendi başına aşırı hesaplama yapılmasını haklı çıkardığı iddia edilebilir. Bu noktada ise aklınıza bu kadar yüksek bir hesaplama maliyeti olmadan merkeziyetsiz mutabakatı sağlamanın başka bir yolu olamaz mı sorusu gelebilir.
Proof of Stake bu noktada devreye girer. Ana fikir katılımcıların coinlerini (“stake'lerini”) kilitlemesi ve protokolün belirli aralıklarla rastgele şekilde bir katılımcıyı seçerek ona bir sonraki bloğu doğrulama hakkı tanımasıdır. Genellikle bir katılımcının seçilme şansı ortaya koyduğu coinlerle doğru orantılıdır. Ne kadar çok coin kilitlenirse, seçilme şansı da o kadar yükselir.
Böylece hangi katılımcıların bir blok yaratacağı Proof of Work'teki gibi
hash problemlerini çözme becerisine bağlı olmaz. Bunun yerine katılımcıların stake ettikleri coinlerin miktarı belirleyici kriter olur.
Bazıları staking aracılığıyla blok üretmenin blockchainler için daha üst seviye
ölçeklenebilirliği mümkün kıldığını iddia eder. Ethereum ağının bir bütün olarak
ETH 2.0 olarak adlandırılan bir grup teknik yükseltmeyle
PoW'dan
PoS'a geçecek olmasının sebeplerinden biri de budur.
Proof of Stake'in ilk örneği olarak Sunny King ve Scott Nadal'ın Peercoin için yazdıkları
2012 tarihli makale verilebilir. Bu mekanizmayı “
Satoshi Nakamoto'nun Bitcoin'inden türetilmiş bir eşler arası kripto para tasarımı” olarak tanımlarlar.
Peercoin ağı, PoW'un başlıca kullanım alanının ilk arzı çıkarmak olduğu bir
hibrid PoW/PoS mekanizmasıyla kullanıma açılmıştır. Fakat ağın uzun vadeli sürdürülebilirliği için PoW'a gerek duyulmamış ve ağ içindeki önemi kademeli olarak azaltılmıştır. Aslında ağın güvenliğinin büyük kısmı için PoS kullanılmıştır.
Bu mekanizmanın alternatif bir versiyonu 2014 yılında Daniel Larimer tarafından yaratılmış ve
Delege Edilmiş Proof of Stake (DPoS) olarak adlandırılmıştır. İlk olarak BitShares blockchaininin bir parçası olarak kullanılmış fakat kısa süre sonra model diğer ağlar tarafından da benimsenmiştir. Bu ağlar arasında yine Larimer tarafından yaratılan Steem ve EOS yer alır.
DPoS, kullanıcıların coin bakiyelerini oy olarak kullanabilmesine imkan tanır ve oy gücü tutulan coinlerin sayısıyla doğru orantılıdır. Daha sonra bu oylar bir grup delege seçmek için kullanılır. Delegeler, kendilerine oy veren kullanıcıların adına güvenliği ve mutabakata varılmasını sağlayarak blockchaini yönetir. Staking ödülleri genellikle bu seçilmiş delegelere dağıtılır. Delegeler ise daha sonra ödüllerin bir kısmını kendilerine oy verenler arasında bireysel katılımları nispetinde paylaştırır.
DPoS modeli daha az sayıda doğrulayıcı node ile mutabakata varılmasını mümkün kılar. Dolayısıyla ağın performansını iyileştirme eğilimindedir. Diğer yandan ağın küçük ve belirli bir grup doğrulayıcı
node'a bağlı olması merkeziyetsizlik seviyesini düşürebilir. Bu doğrulayıcı node'lar operasyonları ve blockchainin genel anlamda idaresini üstlenir.
Mutabakat ve önemli
idari parametrelerin belirlenmesi sürecine katkıda bulunurlar.
Kısacası DPoS, kullanıcıların ağdaki katılımcılar aracılığıyla etkilerini yansıtmalarına imkan tanır.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi
Proof of Work blockchainleri, yeni
blokların blockchaine eklenmesi için
madenciliği kullanır. Bunun aksine
Proof of Stake zincirleri, blokları üretmek ve doğrulamak için stake etme sürecini kullanır. Stake etmek doğrulayıcıların coinlerini kilitlemesini böylece protokol tarafından belirli aralıklarla rastgele şekilde blok doğrulamak için seçilebilmesini içerir. Genellikle daha yüksek tutarları stake eden kullanıcıların bir sonraki blok doğrulayıcısı olarak seçilme şansı daha yüksek olur.
Böylece blokların yaratılması için
ASIC'ler gibi özel madencilik donanımlarına ihtiyaç kalmaz. ASIC madenciliği donanıma yönelik önemli miktarda yatırım gerektirirken staking, kripto paranın kendisiyle doğrudan yatırım gerektirir. Yani PoS doğrulayıcıları, bir sonraki blok için hesaplama gücüyle rekabet etmek yerine stake ettikleri coinlerin sayısına göre seçilir. Doğrulayıcıları ağı güvende tutmaya teşvik eden ise “stake” yani ortaya koydukları coinlerdir. Bunu yapmayı başaramazlarsa stake'leri risk altına girer.
Her Proof of Stake blockchaini kendine has bir staking para birimine sahip olsa da bazı ağlar ödüllerin ikinci bir tokenla ödendiği ikili-token sistemini kullanır.
Uygulama bazında staking yalnızca, fonları uygun bir
cüzdanda tutmak anlamına gelir. Böylece neredeyse herkes staking ödülleri karşılığında çeşitli ağ fonksiyonları gerçekleştirebilir. Buna birazdan bahsedeceğimiz, bir
staking havuzuna fon eklemek de dahildir.
Bunun kısa bir cevabı yoktur. Her blockchain ağı staking ödüllerini hesaplamak için farklı bir yol kullanabilir.
Bazıları blok başına belirlenir ve farklı birçok faktörü dikkate alır. Bu faktörler arasında şunlar yer alabilir:
- Doğrulayıcının kaç coin stake ettiği
- Doğrulayıcının ne kadar süredir aktif olarak staking yaptığı
- Ağda toplamda kaç coinin stake edildiği
- Enflasyon oranı
- Diğer faktörler
Bazı diğer ağlarda staking ödülleri sabit bir yüzde olarak belirlenir. Bu ödüller doğrulayıcılara
enflasyonu telafi etmek için dağıtılır. Enflasyon, kullanıcıları coinleri tutmak yerine harcamaya yönlendirir ve bu da coinlerin kripto para olarak kullanımını artırır. Fakat bu modelde doğrulayıcılar ne kadar staking ödülü alabileceklerini önceden hesaplayabilir.
Bazı kişiler olasılığa dayalı bir
blok ödülü yapısı yerine tahmin edilebilir bir ödül tutarı yapısını tercih edebilir. Ve bu bilgi herkese açık olduğundan daha fazla katılımcıyı staking yapmaya teşvik edebilir.
Staking havuzu coin tutan bir grubun, blok doğrulama ve ödül alma şanslarını artırmak için kaynaklarını birleştirmesidir. Staking güçlerini birleştirir ve havuza yaptıkları katkı nispetinde ödülleri paylaşırlar.
Bir staking havuzu kurmak ve yönetmek genellikle çok zaman ve uzmanlık gerektirir. Staking havuzları, giriş bariyerinin (teknik ya da finansal) nispeten yüksek olduğu ağlarda daha etkili olma eğilimindedir. Dolayısıyla havuz sağlayıcıların bir çoğu, katılımcılara dağıtılan staking ödülleri üzerinden bir ücret talep eder.
Bunun dışında havuzlar, bireysel staking yapan kişilere ekstra esneklik sağlayabilir. Genellikle stake'in sabit bir süre boyunca kilitlenmesi gerekir ve fonların çekilebileceği ya da kilidinin açılacağı süre protokol tarafından belirlenir. Dahası, zarar verme niyetli davranışları engellemek için neredeyse her zaman yüksek tutarlı bir minimum bakiye zorunlu kılınır.
Staking havuzlarının çoğunda minimum bakiye tutarı daha düşüktür ve çekim sürelerine ekleme yapılmaz. Bu nedenle daha yeni kullanıcılar için bireysel staking yapmak yerine bir staking havuzuna katılmak daha ideal olabilir.
Soğuk staking
internete bağlı olmayan bir
cüzdan üzerinden staking yapma sürecine verilen addır. Bunu yapmak için
donanım cüzdanları kullanılabilir ama tamamen izole bir yazılım cüzdanı ile de soğuk staking yapılabilir.
Soğuk staking'i destekleyen ağlar kullanıcıların fonlarını çevrimdışı şekilde güvende tutarken bir yandan da staking'den faydalanmasına imkan tanır. Fakat coinlerini soğuk depolama yaptıkları yerden dışarı taşıyan kullanıcılar staking ödüllerini almaya devam edemez.
Soğuk staking, ağı desteklerken bir yandan da fonlarını maksimum güvenlikle korumak isteyen yüksek tutarlı bakiyelere sahip kişiler için özellikle kullanışlıdır.
Kripto para dünyasına girmek mi istiyorsunuz? Binance üzerinden Bitcoin alabilirsiniz!
Binance üzerinde coinleri tutmanın bu coinleri bir staking havuzuna eklemek olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat ekstra ücret ödemeniz gerekmez ve coinleri Binance'te tutmanın sunduğu diğer tüm avantajlardan da faydalanabilirsiniz!
Yapmanız gereken tek şey PoS coinleri Binance'te tutmanızdır ve geri kalan tüm teknik gereklilikler sizin yerinize halledilir. Staking ödülleri genellikle her ayın başında dağıtılır.
Desteklenen varlıkların arasında
EOS,
Tezos (XTZ),
Cosmos (ATOM),
TRON,
NEO,
Algorand (ALGO),
Vechain (VET),
Ontology (ONT),
Komodo (KMD),
TROY,
Fetch.ai,
QTUM ve çok daha fazlası yer alır!
Belirli bir coin için dağıtılmış ödülleri, her projenin staking sayfasındaki Geçmiş Getiriler sekmesinden kontrol edebilirsiniz.
Proof of Stake ve stake etmek, blockchainlerin
mutabakatına ve
yönetimine katılımda bulunmak isteyen herkes için yeni alanlar açar. Dahası staking,
pasif gelir elde etmek için coinleri yalnızca tutmanın yeterli olduğu çok basit bir yoldur. Stake etmenin gitgide daha kolay hale gelmesiyle blockchain ekosistemine yönelik giriş bariyeri düşmektedir.
Fakat stake etmenin de
riskler içerebileceği unutulmamalıdır. Fonları bir akıllı kontratta kilitlemek yazılım açıklarına yönelik riskler taşır. Bu nedenle her zaman için
Kendi Araştırmalarınızı Yapmanız ve
Trust Wallet gibi yüksek kalitede cüzdanlar kullanmanız gereklidir.
Hangi coinlerin staking için desteklendiğini görmek için
staking sayfamızı kontrol edebilir ve hemen ödüller kazanmaya başlayabilirsiniz!